"Bilgi, güçtür." önermesinden hareketle bilgi sahibi olmanın başarıya açılan kapı olduğu söylenebilir. Devletler açısından konuya bakıldığında devletlerin varlıklarını kalıcı hale getirmelerinde askeri, iktisadi ve ilmi açıdan güçlü olmaları önemli bir etkendir. Bireyi başarıya ulaştırıp erdemli bir hayat sürdüren ilmi iken devleti ayakta tutan istihbarattır."
Avrupa Hun imparatoru Atilla'nın kendisine suikast düzenlemeye kalkışan Doğu Roma imparatoru Teodosius'a mektubu:
"Teodosius Atilla gibi asil bir babanın oğludur. Atilla, Muncuk'tan aldığı asaleti muhafaza etmiş, fakat Teodosius Atilla'ya haraç vermekle köle durumuna düşmüştür. Teodosius köle durumuna düşmekle dahi kölelik haysiyetini koruyamamıştır. Çünkü efendisi olan Atilla'nın canına kıymak istemiştir."
"Vermek almaktan çok daha coşku vericidir. Bu, beni yoksullaştırdığı için böyle değildir, verme eyleminde canlılığımın gücü yattığı için bu, böyledir"
Hediye vermek , hediye almaktan her zaman daha coşkulu benim için. Bu alıntı bana bunu hatırlattı.
"Bazı kimseler hep birtakım kalıplaşmış cümleler ve klişeleşmiş fikirlere başvurarak düşünürler ve konuşurlar. İnsan bunların ne söyleyeceğini önceden kestirebilir. Cümleleri argo kelimeler ya da özel deyimlerlr doludur. Bu şekilde konuşan bir kimse, ker soruya basmakalıp bir cevapla ya da argo bir deyimle cevap verdiği ve filmlerden ya da resimli gazetelerden aldığı klişeleşmiş fikirlere göre düşündüğü ve hareket ettiği zaman, o kimsenin, başkasının yargısına ve eleştirilerine aldırış etmeyen bir insan olduğunu anlarız."
"Sözgelişi, arabasını çok hızlı süren bir şoför birisini ezdiği zaman, kafasının önemli bir işle meşgul olduğunu özür olarak öne sürecektir. Bu şoförün, küçük kişisel işlerini başkalarının mutluluğunun üzerinde tutan, onların başına getirebileceği kazalara önem vermeyen bir insan olduğu görülüyor. Bir insanın özel işleriyle toplumun rahatı ve mutluluğu arasında yapmış olduğu ayrım, o insanın insanlığa karşı takındığı düşmanca tavrın bir göstergesidir."
"Kadınların aşağı bir cins olduğu önyargısıyla ilgili acı sonuçlardan biri, kavramlara yapılan sınıflamalardır. ...'erkeklere ait' özellikler değerli, güçlü vs; 'kadınlara ait' özelliklerse itaat etme, hizmet etme bağımlı olma gibi niteliklerdir. Kendilerine 'kadın gibi' oldukları söylenen erkeklerin bunu en büyük hakaret olarak kabul ettiğini hepimiz biliriz; oysa bir kıza 'erkek gibisin' dediğimiz zamanlar hiçbir hakaret söz konusu olmayabilir."
Yeni başladım. Psikoloji tarihine adını yazdırmış olan insanları hep başkalarının ağzından dinledim veya okudum. Fark ettim ki belki de kendi ifadelerinden yola çıkarak o kişiler hakkında fikir oluşturmak çok daha sağlam olabilir. Yalnız müthiş sıkılıyorum ama bunun üzerinde çok durmayacağım. Sonuçta yeni başladım ve yaklaşık 80 sayfa ilerlemiş durumdayım.
Yani ingilizleri anlamak çok zor. Kitabı okurken devamlı gay vibe ı veriyor karakterler ama değiller ve bunu biliyoruz. Yine de içimden bir ses gay çıkacaklarını söylüyor. Neyse genel olarak verilen mesajları ve uzun tiradlar tarzındaki konuşmaları beğeniyorum. İşte klasik ingilizler, konu dile gelince döktürüyorlar.