Ebeveyn olan, olmak isteyen herkesin okuması gereken bir kitap. Kitap,erken çocuklukta eğitimin öneminden bahsetmektedir. İnsan hayatının tamamı aslında bu eğtime göre şekillenir.
Bir çocuğun doğumundan üç yaşına kadar duyduğu kelimelerin nitelik ve niceliği eğitim hayatındaki başarısını etkiliyor. Bu dönemde 45 milyon kelime duyan ve 15 milyon kelime duyan çocuklar arasındaki başarı farkı, 30 milyon kelimeye bağlanıyor, zaten kitabın ismi de buradan gelmekte. Büyük bir potansiyelle dünyaya gelen çocukları, bu potansiyelin zirvesine çıkarmak ise bizim elimizdedir. Bu kitap bize bunu nasıl yapacağımızı anlatıyor. Formül basit: Üç K. Kavrayın, konuşun, karşılıklı yapın.
Peki biz kimiz? Bunu kitaptan bir alıntıyla görelim: "Dünyadaki tüm çocuk doktorlarının, tüm sağlık hizmeti çalışanlarının, tüm öğretmenlerin dilin çocuğun ilk üç yılındaki önemini bilmesi; ebeveyn bunu bilmiyorsa hiçbir anlam ifade etmez. Çocuğun ilk dil çevresi ebeveyne veya bakıcıya bağlıdır. Onlar olmadan gerekli gelişim gerçekleşmez." Başta anne-baba olmak üzere, teyze-dayı, hala-amca... kısacası çocuk dünyaya gözlerini açtığında çevresinde olan, onunla vakit geçiren herkes, hepimiz çocuğun dil çevresini zenginleştirmek için elimizden geleni yapmalıyız.
Kitabın çevirisinin kötü olduğu, terim anlamlı sözcüklerin doğrudan çevrildiğinde dair birtakım eleştiriler var. Aslında ben buna çok takılmadım. Burada önemli olan öz ve bunun iyi anlatıldığı kanısındayım.