Baldır bacak, kas, çocuk, yaptığınız yemek.. kapanmanız, çekilişleriniz bilmem neleriniz.. yetti ha yetti gidin Instagram kullanın! Adam beş sayfa inceleme yapmış bacağını açan veya kaslarını paylaşan kadar like almamış.! Kardeşim alıntı okumak istiyorum, inceleme okumak istiyorum, engelle engelle bitmiyor da. Niye bana Özel kısmında Facebook dayıları'nın özlü sözleri gibi sözler görüyorum. Acil olarak kaldırın şu resim paylaşma özelliğini acilll! ( Şimdi sana ne istediğini giyer diyen olursa hırpalarım) sorunum kimsenin giyimi değil ben bunları neden görüyorum!! Bunlar neden bana özel! Neden var bu resim paylaşma özelliği.? Neden gerekli.. 0 inceleme 0 kitap 0 alıntı durmadan resim orası burası kardeşim neden buradasın o halde! Alıntısını beğeniyorsun insansın takip ediyorsun arkasına mesaj. Ne oluyor gerçekten ne oluyor ulan bu kadar mı yokluktasınız! Sonunda bana kapattıracaksınız hesabı da hadi hayırlısı.
Bir öğretmen olarak unutmayacağım bir saçmalığı sizinle paylaşmak istiyorum zira bu mesleği öğrenciden çok diğer unsurların nasıl verimini, enerjisini düşürdüğünü birilerinin söylemesi lazım. Pek çok meslektaşim da benimle aynı dertleri paylasiyordur eminim. Gelelim hikayeye:
Şırnak'ta birleştirilmiş sınıflı bir köy okulunda görev yapiyorum.
Öyküler, masallar, mitler, efsaneler...
Yüzyıllardır anlatılan hikayelere tekrar aynı gözle bakamayacaksınız..
Kurtlarla Koşan Kadınlar; Vahşi Kadın'ı tanımanın, keşfetmenin ve onu içinizde bulup kendinize yol gösterici olarak seçmenin mutluluğunu yaşatacak olan bir anahtar. Özgürlüğe, içsel huzura ve sevince açılan bir kapının anahtarı..
Distopik eserlerin BABAsından merhabalar…! Yevgeni Zamyatin’in BİZ’i, bu türün miladı kabul edilir. O yüzden beklentisi çok olan, bu kadar ünlü olmasına rağmen ülkemizde az bilinen bir eserdir. Bu nadide eseri incelerken her zamanki gibi doğaçlama yolunu seçiyorum. Spoiler içermez ama çok şey içerir....!! ve Sonuna kadar okuyunuz... Lütfen...!
Bakın Hz Eyüp'ün kıssasını bilirsiniz...
Dönemin en zenginlerindendi.
Ama imtihan geldi varını yoğunu her şeyini kaybetti bir kuru ekmeğe muhtaç oldu...
Herkes onu terk etti, öyle ki hastalıklarından yaralarına kurtlar düştü...
Allah ona ne dedi? "Ayağını yere vur"
Sonra ayağını yere vurdu yerden şifalı sular fışkırdı ve bununla
Bunu zaten kimse okumayacağında tamamen kimsenin okumadığı bir ortama, kitap üzerine kurulu bir sosyal medya demeye gerek duymayacağım. Bugün ilk kez incelemelerin tamamına özellikle takip etmediğim az beğeni almış incelme ve alıntılara indim. Sahte alıntı 10 tane olsa sorun olmaz ancak 1000 tane var aynısından benim bakabildiğim. Bunu belki de
1000Kitap çözebilir. Ancak çalıntı incelmeler daha çok canımı sıktı diyebilirim biri inceleme yazmış diğerleri onun bir bölümünü alıp üzerine bir cümle yazıp paylaşmış. Size ait olmayan alıntıyı. Tekrar paylaş yapın arkadaşlar beğendiyseniz. Çünkü bu şekilde yanlış bir tane alıntı oluyor o yanlışsa belli olur ve şikayet edersin silinir. Aynı alıntıyı binlerce kişi paylaşmış. Ben bu siteye girdiğimden beri kendi okumadığım bir alıntıyı girmedim. Lütfen kendiniz için okuyun ve kullanın beğeni almak ya da izdivaç programı olarak değil iki sene önce kullanırken burası kaliteli bir grup insanın alanıydı. Gün geçtikçe bu kadar kötüleşmesi beni soğuttu çünkü kullanmayı sevdiğim tek site. Sevdiğim ve saygı duyduğum çok fazla kişi var hala umarım onlar alınmaz ama bu sitenin de %90'ı vasata kurban gitmiş durumda. Umarım twitter trolleri buraya da dadanmaz.