"Sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... Yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. Yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, birçok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... Yanında sonsuz şımarabileceğim ve hâlâ kaybetmekten korkmayacağım tek kişi... yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... Sonra daimi hayranım ve tabii dokunulmamış sevgilim... Sen benim masumiyetimsin Tuna... Benim en yakınım- sın! Aslında belki öbür yarımsın? Bütün bunlar ne demek anlıyor musun? Hı?.."
Sayfa 374
“Erkekler, kadınların duygusal patlamalarından korktukları kadar başka hiçbir şeyden korkmazlar.”
Sayfa 360
Reklam
...içinde nefret bile olsa alışkanlık ya da bağımlılık yaratan her ilişki biraz aşktır!
“Kurtuluşun uzakta olmadığı umudu bir kez insanın kanına girmeyegörsün, artık en uğursuz işaretler bile anlaşılmaz sevinç kırıntıları taşır.”
Sayfa 356
“ ‘Aşk!’ dedi Tuna yıldızlara bakmayı sürdürerek, ‘Aşk nasıl da yakar insanı... Önce sevinçten, sonra da acıdan... Ne güzeldir ve ne çok acıtır!’ “
Sayfa 331
“Yoksa herkesin incitebileceği birileri olduğu doğru muydu?”
Sayfa 319
Reklam
Ben de aynı şeyi sorguladım, kitabın son cümlesine kadar.
“Aras, ah Aras, neden atladın o karanlık denize? Neden gittin Aras? Neden hep yanımda olacakmış gibi güçlüydün ve neden çabucak çekip gittin? Neden kandırdın beni?”
Sayfa 318
“Ah neden hepimiz bir şeyleri korkuyla bekleyerek geçiriyoruz yaşamlarımızı?..”
Sayfa 314
“Yetenek, ancak başarma hırsıyla birleşecek kadar inandırıcı olduğunda engebeli yollar katediliyor.”
Sayfa 309
“ ‘Eski'ye dair duyulan sevinç, hep olduğu üzere özlediklerimizle ilgiliydi.”
Sayfa 304
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.