Dünyanın sonu değil ki bu. Yalnızca bizim sonumuz. Dünya eskiden nasılsa yine öyle devam edecek. Tek farkla, artık biz olmayacağız. Hatta bizsiz gayet de iyi idare eder deme cüretini bile gösterebilirim.
Bir gün sığ sandığım kumsalda yer ayağımın altından kayıverdi. Kütüphanenin korunağı, maunun sağlamlığı, değişmez sanılan her şey buhardanmış gibi yok oldu. Derin ve karanlık bir girdapta kaybolmuştum.
Canımın çiçeği; gününün ne kadar zor geçtiğini bilen günün sonunda sana sarılmayı en azından arayıp sesini duymayı seni dinlemeyi bilecek biriyle kal. Seni hasta edebilecek her şeyden uzak dur, bir kumsalda rüzgarın yüzünde dans edişinde huzur bul, şehrin hiç görmediğin bir yerinde gün batımını gör cildine değen sıcaklık içindeki bahçede çiçekler yeşertsin. Öz saygını, sevgini kendinden eksiltme. İnsanlar sokaklar kadar karanlık olabiliyor o yolları aydınlatmak için çabalamak zorunda olmadığın gerçeğini benimse. Belki şimdi bazı şeyler acıtmayı bırakmayacak ama yarın duracak çünkü hala bir geleceğin var..