THE HİCRET
“...Dikkatim sende, burnum toplu Dağılan John Wayne’nin saçları değil. Ne ağzımda bergamot aromalı kurabiye Ne de modifye bir Murat 124, dağılan çenemin kendisidir Le...” Grunge.poetry.blog / m.inan filiz
Zaman zaman çok yalnızım kalbiye Bu gün ağlayarak kurabiye yerken Çay fincanında kendimi seyrederken Çay beni içti, ben de çayı Kalbiye
Didem Madak
Didem Madak
Reklam
Zaman üzerine... Yüzü,ruhu ve aklı birlikte olgunlaşan insanlar için zaman pek keyifli geçiyor olmalı.Yahut sadece yüzü olgunlaşanlar için.. Hesaplaşma üzerine... Düşün şimdi,hepsi bir odada toplanmış.Oturmuşlar bir toplantı masasının etrafında yan yana seni bekliyorlar.Sen de nihayet gelmişsin,geçmişsin karşılarına.Hepsinin gözü sende,pür
Yetişkin kimselerin de tıpkı çocuklar gibi yalpalayarak dolaştıklarına ve onlar gibi nereden gelip nereye gittiklerini bilmediklerine, onlar gibi gerçek hedeflere yönelik hareket etmediklerine ve kurabiye,çörek ve kızılcık sopasıyla güdüldüklerine kimse inanmak istemese de bu benim için ortada olan bir gerçek.
İnsanın yüreği en çok özlemekten yorulur
Eyy sevgili…! ne zaman nefesiz kalsam, pencereleri açarak değil, fotoğraflarına koşarak nefeslenirim, bilesin. . -üşümelerimde, sarınabileceğim bir tek gülüşün kaldı ey can gülüşün ki buğusu üstünde kurabiye kokulu yorgan-
Rastgele atamalı, kısa süreli bir toplumsal reddedilme deneyiminin bile insanları altüst ettiğini, saldırganlığı arttırdığını, umutsuzluğa sürüklediğini ve (bu benim favorim) daha fazla kurabiye yemelerine neden olduğunu bulduk.
Sayfa 132Kitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.