ÖLÜMÜM BAHAR OLSA
Öfkelerim kadar küçük bu gece çığlığı
Düşlerim kadar büyük
Duygularım kadar karmaşık nasıl anlatsam
Çıksam şimdi çöl suskunu sokaklara
Dallara yürüyen sular gibi çıldırsam
Baharı muştulamak adına kapılar çalsam
Hangi ana böler ki uykularını
Özgürlüğü yeryüzüne bayrak yapsam
Hiç mi hiç sevmiyorum yorgun yağmurları
Ne kırları çıldırtıyor ne
Doğanın rastlantıları, evrenin, çok düzenli olmaktan çökmeye yüz tutan bir sistemin içine şansı sokma yoludur. Kasırgalar, kuraklık, seller ve volkanik patlamaların hepsi Tabiat Ana'nın durgunluk ve çürümekten korumak için toprağı karıştırmasındandır.
Ve bireyler için de aynıdır. İnsanoğlunun yaşamında depremlere ve sellere, isyanlara ve devrimlere ihtiyacı vardır. Aksi takdirde cesetler gibi sertleşip hareketsizleşiriz.
Sayfa 215Kitabı okudu
Enki'nin Karakteri...
Su kaynaklarıyla çevrili, balık kuyruğu ( Olokony ve Dagony gibi ) ve bir lamba ile tasvir edilmiştir. Sunağının yakınında özellikle çok sayıda balık kemiği bulundu.
"Bilge, zekası mükemmel, büyük zekaya sahip" sıfatlarını taşır. Enki'nin adı "Dünyanın Hükümdarı", "Yeraltının Hükümdarı" anlamına gelir.
Sümer
Simard ısrarcı davranarak ağaçların farklı türden dahi olsalar aralarında nasıl iletişim kurduğunu ve hatta iş birliği yaptığını, kuraklık ve hastalık hakkındaki imdat çağrılarını birbirlerine ilettiğini ve mineral alışverişi yaptığını gösterdi.
Simard, bu ağlar için merkez görevi gören "ana ağaçları" da tanımladı. Bu ağaçlar kendi yavrularını tanıyabiliyor ve onlara fazladan kaynak gönderebiliyorlar. Bu yaşlılar öldüğünde, karbon ve savunma bileşiklerini ağa "dökerek" gelecek nesiller için bir gıda ve bilgi kaynağı yaratıyorlar.
Sayfa 10Kitabı okudu
