Bir zaman da, başını diz hizasına kadar düşürmüş bükük beli ile
hâlâ halı silmeye uğraşan o koca ninenin
çok uzun zaman önce halı silme cezasına çarptırıldığını düşünmüş
ve neden böyle lanetlendiğini sana sormuştum.
Bir balığın oltada çırpınıyor oluşuna rağmen yüzündeki mimiksiz,
ifadesiz gözleriyle bakmıştın yüzüme.
Bu defa da canı alınırken dahi bağırmayan, ağlamayan bir canlının ruhuna şaşkınlığım başlamıştı bir karışlık kafamda.
Sahi, bir karışa en küçük puntoyla yazsam sığmayacak kadar düşünceyi,
nasıl aklıma sığdırdığımı da o gün bu gündür hala çözemedim.
Bilim insanlarına göre hafızanın 10 terabayt olması, babamın “bir karış” ölçeğini değiştirmediğinden
bu konuya aileden biri tarafından bakmam makuldü,
çünkü aileler böyledir.
Hiç bir bilim insanı babadan daha iyi bilemez ölçü, kuram ve kuralları.
O yüzden her çocuğun zihin özgürlüğü babasının aklının aldığı kadardır.
Ötesine geçmek bizim mahallede terbiyesizlik,
aşağı mahallede ahlaksızlık,
iki öte caddede asilik serserilik falan.
Herkes haddini bilecek.
Çünkü bilmemek ayıp değil, başkasının senin bilmediğin şeyi bilmesi ayıp.
///hlnr