5 Şubat 1937 tarihinde Anayasa'nın 2. maddesi yeniden yazılır. Turk devletinin laikliği vurgulanır. Kur'an tercüme edilir, ezan da Türkçeleştirilmek süretiyle dinin bir cemiyet müessesesi olarak korunduğu ileri sürülür.142 Türkiye'de yeni rejimin politikası gereği, 1933-1947 yılları arasında din eğitimi yasaklanır ve bazı
Kur'ân, cihâd yolunda kişilik zaaflarına dikkat çekiyor ve bunların aslında inanç zaafından kaynaklandığını vurguluyor. Ölüm korkusu varsa yüreğinizde Kur'ân, "Dirilten de öldüren de Allah'tır" (3/156) diye uyarıyor."Allah'ın izni olmadan hiçbir nefsin ölmesi mümkün değildir." (3 /145) diye uyarıyor. "Her nefsin ölümü tadacağını (3 /185) vurguluyor. Onu okuyalım: "Nerede olursanız olun ölüm sizi yakalar. Sağlam yapılmış kalelerde olsanız bile... "(4/73) Ve onu okuyalım: " Evlerinizde bile olsanız, kendilerine öldürülmek takdir edilenler, düşüp ölecekleri yere varırlar. (3/154) Kur'an "can derdine" düşmeyi nifak ehlinin özelliği olarak tanımlıyor. "Bizim gibi savaşa gitmeselerdi öldürülmezlerdi" diyenleri, savaşa gidip de canlarına bir şey olmadığı için sevinç duyanları, nifak çemberinin içinde görüyor. Kur'ân Kuran'ın cihâd âyetlerinin önemli bir kısmı, "ölüm ve âhiret terbiyesi" veriyor insana ...Çünkü Cihâd öncelikle bir can imtihanı...Kur'an'ı okuyunca ölümün nasıl olsa geleceğini, insana düşenin onu güzelleştirmek olduğunu, canı Allah'a adamanın ise en güzel olum olduğunu anlıyoruz. "Biz Allah' içiniz ve mutlaka O na döneceğiz (2/156) düsturu, Kur'ân'ın mü'minin kalbine yerleştirdiği bir Cihâd yansımasıdır.
Reklam
Peygamberlerin İsmet Sıfatı
Kelam alimleri nübüvvet hususunda sarf-ı kelam ettikleri ilk günlerden beri işaretlenen tenakuza düşmemek için nübüvvet makamının vasıflarından 'ismet' sıfatını akli ve nakli olarak izahlandırmaktadırlar.Bu hususta geniş bir literatürün mevcudiyetinden söz etmek mümkündür. Mutezili Ebu Zeyd el-Belhi'nin (ö. 322/934) Kitabü İsmeti'l-Enbiya, Şii
cüz 4 Súre 3
145. Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükâfatını isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
#omerhayyam
bir sır daha var, çözdüklerimizden başka! bir ışık daha var, bu ışıklardan başka. hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye: bir şey daha var bütün yaptıklarından başka niceleri geldi , neler istediler, sonunda dunyayi bırakip gittiler. sen hic gitmeyecek gibisin, degil mi? o gidenler de hep senin gibiydiler.. geçmis günü beyhude yere yâd etme, bir
Reklam
“Hâkim var gücünü harcayarak hükmettiği zaman, sonra isabet ederse, ona iki ecir vardır. Hâkim var gücünü harcamış olduğu halde bununla beraber sonradan hata ederse=gerçeği bulamazsa, yine de ona bir ecir vardır." buyurmuştur. Bu hususta, Süleyman Peygamber'in, Dâvud Peygamber'in hükmünü bozduğunu Kur'ân-ı Kerim haber vermektedir. Buna binaendir ki ulemâmız: “Hazreti Ali ictihadında hakka isabet ettiği için birçok sevab, Hazreti Muaviye hatalı olduğu için bir sevab almıştır.” dediler. Bazı Ehli Sünnet de: “İctihadda mutlak isabet vardır, hata yoktur.” dediler. Her nasıl olursa olsun, Ehli Sünnetin ittifakıyla, müctehid isabetlidir, yani hatası afuv olunur. Ehli Sünnetin ulemâsından hiçbirisi, ashab hakkında dil uzatmamıştır. Ashaba dil uzatanlar, mesela, Hazreti Muaviye'nin veyahud herhangi bir sahabinin hatasını görenler, Ehli Sünnetin dışındadır. Biz Ehli Sünnet olarak, bütün ashabı hayrla yâd eder, onlara rahmet okuruz. Allah onlardan razı olsun.(186) (186JTuhfet-ul-Fevâid 5.182, 183, Hayr-ul-Kalâid s.166, 167, Şerhler 5.123, 124, Âlüsi cüz 2 s.107, 108, Feth-ul-Bâri c.13 “5-$.268, 269.. İmam Ayni buraya izahlı tafsilat vermiştir. e-Müsned-ul-Câmi' c.14 s.145, 146 h.n.10754 - 13, 10755 - 15, İbnu Mâce h.n.2314, Müsned-i İmam Ahmed c.4 5.198, 204, 205, Müslim h.n.1716, Firdevs-i Deylemi h.n.1264, Mişkât-ul MMesâbih h.n. 3732
Nüzul sırasına göre Kuran'daki emir ve yasaklar
1) Kur’an okuyun! (Alak, 1) 2) Kulluk görevlerinizi yerine getirmenizi engelleyenlere itaat etmeyin! (Alak, 19) 3) Secde edin! (Alak, 19) 4) İnkârcılara itaat etmeyin! (Kalem, 8-15) 5) Sabırlı olun! (Kalem, 48) 6) Geceleri değerlendirin! (Müzzemmil, 2-4) 7) Allah'ın adını anın ve tüm benliğinizle O'na yönelin! (Müzzemmil, Yalnız
Enam Suresi 151-153. Ayetleri Medine'de mi inmiştir?
Öneminden dolayı bu türden rivayetleri beş kıstasa tabi utmak gerekir. Biz de İbn Abbas'tan nakledilen ve Mekkî bir sûre olan En'âm sûresinin içinde yer aldığı halde Medine'de indiği iddia edilen 151–153. âyetleri bu kıstasa tabi tutalım: 1) Ses ve fâsıla açısından: Medine'de indiği iddia edilen 151–153. âyetlerin son
Sayfa 108-109
Kuran'da Cehennemin İsimleri ve Cehennemin Katları Var mı?
Kur'an'da münafıkların Cehennem'in dibinde olduğunun belirtilmesi (4 Nisa/145) dışında, Cehennemin katlarının olduğuna ilişkin bir bilgi yoktur. Bu da münafıkların Cehennem'in kaçıncı katında olacakları anlamında değil, bir düzlemin en çukur bir yerinde/dibinde olacakları anlamında olmalıdır. Onun için Cehennem'in katları
Sayfa 380-381
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.