Kimseyle konuşmuyorum. Ne buraya aitim, ne başka bir yere; burada olma zorunluluğu ile kendi olma hakkım arasındaki bıçak sırtında uyuyup uyanıyorum her gün.
Herkes kendini parça parça öldürüyor: Yaşayarak. Çünkü yaşamak asla bulunamayacak tek şeyin, kendinin peşinde koşmaktır. Yaşadıkça yok oluyorsa insan, yaşamaktan neden sakınayım?