Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeye ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz ?...
Sayfa 84 - İş bankası kültür yayınları
"İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu."
Reklam
"Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden her şeyi bırakıp kaçarlar. Halbuki mümkün olanla kanaat etseler, hayallerindekini hakikat zannetmekten vazgeçseler bu böyle olmaz. Herkes tabii olanı kabul eder, ortada ne hayal sükutu, ne inkisar kalır… Bu halimizle hepimiz acınmaya layıkız; ama kendi kendimize acımalıyız. Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğumuzu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük, ne de başkalarını bizden zavallı görmeye hakkımız yoktur…"
“Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak... Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak…”
"Ona söyleyecek ne kadar çok şeylerim vardı... Bunların, bütün ömrümce konuşsam bitmeyeceğini sanıyordum. Çünkü bütün ömrümce susmuş, zihnimden geçen her şey için: "Adam sen de, söyleyip de ne olacak sanki?" demiştim. Eskiden her insan hakkında, hiçbir esasa dayanmadan, sırf mukavemet edilmez bir hissin, bir peşin hükmün tesiriyle nasıl: "Bu beni anlamaz!" demişsem, bu sefer bu kadın için, gene hiçbir esasa dayanmadan, fakat o yanılmaz ilk hisse tabi olarak: "İşte bu beni anlar!" diyordum..."
İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçtılar. Bu olmadıktan sonra, aile sahibi olmanın hakikati yoktur.
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
"Kürk Mantolu Madonna", Sabahattin Ali'nin 1920'lerde Berlin'e taşınan ve hayatını değiştiren gizemli bir kadına, Maria Puder'e aşık olan genç bir Türk olan Raif Efendi'nin hikâyesini anlattığı romanıdır. Roman, aşk, kayıp, kimlik ve değişen dünyada anlam arayışı temalarını, Berlin'in sosyal ve siyasi çalkantılarının arka planında ele alıyor. Ali'nin karakterleri, özellikle de Raif ve Maria'yı incelikli bir şekilde tasvir etmesi, insan doğasının karmaşıklığını ve aşkın bireyleri hem özgürleştiren hem de kısıtlayan gücünü araştırıyor. Roman sadece dokunaklı bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda sanat, edebiyat ve kendini keşfetme üzerine bir düşünce. "Kürk Mantolu Madonna" lirik düzyazısı ve çağrıştırıcı anlatımıyla okuyucular üzerinde kalıcı bir etki bırakan, akılda kalıcı ve güzel yazılmış bir eser olarak öne çıkıyor. Bittikten uzun süre sonra bile akılda kalan, düşündürücü ve duygusal olarak yankı uyandıran bir hikaye arayanlar için tavsiye edilir.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021315.7k okunma
Tesadüf Seni Önüme Çıkarmasaydı Gene Aynı Şekilde fakat herşeyden habersiz yaşayıp Gidecektim sen bana dünyada başka bir hayatın da Mevcut Olduğunu benim bir de Ruhum bulunduğunu öğrettin
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.