" Kürtlerin kendi tarihlerini tanımaya ihtiyaçları var. ben çocukken Türk edebiyatı ve Türk tarih kitapları okudum. buralarda Kürtlerden 'Dağ Türkleri' ya da 'Eşkiyalar' olarak söz ediliyor ve Kürt diye bir halkın ya da böyle bir dilin varlığı reddediliyordu. Bu ideolojiye uyan binlerce kitap yazıldı ve bu bir yalandı. Kürtler konusunda her şey söylenebilir ama olmadıkları söylenemez!"
Kürtçe bir şarkı dinliyorsanız kuvvetle muhtemel bir parça Mem ve Zin aşkı da kulağınıza çalınacaktır :) Kürt Edebiyatı'nın Leyla ve Mecnun'u dur Mem'le Zin ya da orijinal adıyla Mem û Zin. Cuma Boynukara, Ehmedê Xanî (Ahmede Hani)'nin Kürtçenin en köklü eserlerinden biri olan Mem û Zin'esini oyuna çevirerek kaleme almış. Bence çok da başarılı olmuş.
Sevdiğim bir insan yazmış bu güzel yazıyı bana da paylaşmak düşüyor...
-kendini geliştirme yolları,ogrenildiginde ufku iki katına çıkaran şeyler-
yazılanların çoğunun bunları biliyor muydunuz tadında olması sebebiyle (ki emek ürünüdür takdir ve teşekkür etmek lazım), hayata daha geniş açıdan bakmak, ufkunu gerçekten genişletmek isteyenlere kendi
Aşka en çok çaresizlerin mi ihtiyacı vardır?
Ne kadar tahammülsüz de olsa bu aşkın bıraktığı hüzün , sanırım bu kitabı okumama vesile olduğu için bile yaşanmaya değermiş diyebilirim.
Hani bazı kitaplar , filmler , şarkılar başka dokunur kalbimize , öyle bir şey hissettirir ki bir süre sonra o hissettirdiğini hissetmek için tekrar ziyaret ederiz , işte bu kitap da tekrar tekrar ziyaret edilesi…Belki de kitabı okurkenki ruh halimden olsa gerek kalemimle bolca altını çizdiğim ,not ettiğim satırlar oldu… Öyle ki benim satır aralarından çıkıp , dağlardaki keskin soğuk havayı ciğerlerime çektiğim de oldu , evimin perdesini havalandıran rüzgar olduğum da…
Yazarımız Mehmed Uzun… Kürt Edebiyatı'nın bildiğim en iyi yazarı… Öykümüz ise Baz ve Kevok…Yani şahin ve güvercinin aşkın tanımına fazlasıyla uyan kederli hikâyesi… Kitap bitiminde, deniz gören ama kalabalık olmayan kuytu bir yerde ruhunu demlemesini istiyorsun… Ve illaki kitabı okuyan başka bir insan arıyorsun yanında…Aklına gelen yarım kalan aşkı düşünürken rehberlik etsin diye…Dostluk , çaresizlik , şefkat , yurtsuzluk , tesadüfler , ırkçılık , korku , aşk ve ölüme yolculuk…Hepsi iç içe...
Kültürel bir soluktu benim için bu kitap... Memleketin, Doğu'nun coğrafyasını biraz olsun anlamak adına okumak gerek.!
Mehmed Uzun'un ilk romanı benim de yazarın ilk okuduğum kitabı oldu. Siteden bir arkadaş bu kitabı önermemişti, ama kitap evinde Sen'i bulduğum için, tereddüt etmeden aldım.
Kitapla ilgili okuduğum yorumlarda genelde ilk romanı olmasının da etkisiyle yazarın şu anda çok sevilmesinin sebebi olan üslûbunun burada çok da belirgin olmadığı
Türkiye’de 2003 yılından bu yana, 18 Mart, “şehitler günü” olarak anılıyor. Bu yüzden Mart ayı geldiği zaman Milli Eğitim başta olmak üzere burjuva ideolojisini üfüren tüm borazanlar benzer hamaset seslerini yüksek perdeden çıkarmaya başlıyorlar. “Şehitler” üzerinden ahlâksızca pompalanan kahramanlık edebiyatı ile emekçileri kapitalistlerin
Kürtler ve ülkeleri Kürdistan yok olur.
Kürdistan Eyaleti'nin Meclis-i Mebusan'daki temsilcilik hakkı yok olur.
Kürt kimliği, dili, kültürü, edebiyatı, sanatı,gelenek ve görenekleri yok olur.
Kürt ve Kürdistan'a ait her şey yok olur.
Güneş, ay ve yıldızlar yok olur...
Kürt yazarlar ve eserleri burada hemen hiç yok. Hergün üşenmeden bir yazar bildiriyorum. Sağolsunlar sayfa yöneticileri de hemen ekliyorlar. Siz de Kürtçe kitap ve yazar bildirin ki bu sayfada bir an önce yer alabilsin kürt edebiyatı
kurt vonnegut değeri sonradan anlaşılmış bir yazar ancak türkiyede hala ünlenmiş değil. okunması zor bir edebiyatı olsa da diğer romanları gibi, kapağı kapattıgınızda derin bir nefes alıp her saniyesine değdi diyeceksiniz
Kedi BeşiğiKurt Vonnegut · April Yayıncılık · 20161,196 okunma
Kütüphaneciliği seçtim; çünkü satıcılıktan nefret ediyorum ve kitapçılarda çalışırsan yapmak zorunda olduğun şey de o. Kitapçıları da denedim. İyi yanı, milyonlarca kitabın arasında olmak. Kötü yanı, onları satmak zorunda olmak. Edebiyatı değil kütüphaneciliği seçtim; çünkü kitaplara dair kuramlardan da nefret ediyorum. Her tür aracılıktan ama özellikle değerli gördüğüm şeylerle -ki bunların sayısı çok az- ilgili olanlardan hiç hazzetmem.
Dil, edebiyat, kültür, müzik, kimlik, kültür Kürtler`i anlayabilmek için çok önemli olan bu alanların öne çıkması engelleniyor ya da çok arka planlarda kalıyordu. Bir halkı ve eğer varsa sorunlarını anlayabilmek için başvurulması gereken en önemli veriler bunlardir. Dil ve edebiyat, bireyin ve topluluğun ruh halini en iyi yansıtan aynadır.
Bu antolojiyi bu konudaki bilgi eksikliğini aşabilmek için atılmış bir adım olarak da değerlendirmek gerekir. . Sayılamayacak kadar çok zorluğa rağmen, bin bir güçlüğü bertaraf ederek atılan ilk adımdır .