Kurtuluş savaşı sırasında, Mustafa Kemal, bir yandan emperyalizmin ezdiği ‘mazlum milletlerin’ -ki çoğu Müslümandır- davasına sahip çıkıp İslamlığa anti-emperyalist bir içerik verirken, öte yandan ülkesinde emperyalizmle fiili işbirliği halinde bulunan halifeyi devre dışı bırakacak yapısal bir iktidar değişikliğine yöneliyordu. Kuracağı hükümet egemenliğin kayıtsız şartsız halkın elinde olacağı, anti-emperyalist bir Cumhuriyet olacaktı.