Gönlün istiyor ki, seni doğruya, iyiye ve güzele yönlendirebilmek için çırpınan o velilerden birinin eşiğindeki basit bir sofi olasın…
“Hiç kimse yok kimsesiz, herkesin var bir kimsesi, ben bugün kimsesiz kaldım, ey kimsesizler kimsesi...'
Reklam
“gidin ve İmparatorunuza, bu hükümdarın daha öncekiler gibi olmadığını söyleyin. Bizim kudretimizin ulaştığı yerlere, onun hayalleri bile erişemez. Şayet bundan sonra bu konuyla ilgili olarak elçiler gönderirse, hepsinin kellelerini kaybedeceği kesindir.'
"Bu kuşatma başarısız olursa eğer, muhaliflerinin babana gösterdikleri hoşgörüyü sana göstermeyeceklerini seziyorsun. Böyle umutsuzluğa kapıldığın zamanlarda Peygamber'in, 'Konstantiniyye bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden asker ne güzel asker, onu fetheden komutan ne güzel komutandır' hadisini hatırlıyor, o komutanın sen olabileceğine dair hayallere kapılıyorsun. Yüreğinde müthiş bir güç buluyorsun o anlarda. İşte şimdi yine durmuş, terli bedenin soğuk odanın içinde süratle soğurken, üzerini giyinmen için seni uyaran hizmetkarlarını duymuyorsun bile...”
Bugün seni övenlerin, göz açıp kapayıncaya kadar yerdiklerini görürsün.
Sayfa 164
Ölümü köleliğe yeğ tuttukları ve onurlarından vazgeçmedikleri müddetçe direnebileceklerine de yürekten inanmışlardı. Zaten insanın gerçekte inançtan başka neyi vardı?
Sayfa 121
Reklam
Oysa şu an tam da sımsıkı kenetlenmemiz gereken günlerin içindeyiz.
Sayfa 42
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın!
Sayfa 39
Ne yana baksam dert görüyorum. Angelo Lomellino'nun; kardeşine yazdığı 23 Haziran 1453 tarihli mektuptan...
Letuftehanne'l Konstantaryyetu feleni'mel-emirü emirande leni' me'l-cayşa zálik'l-ceyş. Türkçesi: Konstantiniye elbette fetholunacaktır! Onun (fethin) komutanı ne güzel komutan ve o asker ne güzel askerdir!
Reklam
En önde Osmanlı sancağını taşıyan ve dev gibi bir adam olan Ulubatlı Hasan ile çevresindeki otuz kadar yeniçeri vardı. Hasan başını kalkanıyla örterek mevzilere ulaşmayı başardı, sendeleyen savunmacıları geriletti ve tepeye çıktı. Elinde sancakla, Yeniçerilerin hızla oraya gelmesi için ilham oluşturarak kısa bir zaman orada tutundu. Bu Osmanlı morali için belirleyici, tüyler ürpertici bir görüntüydü; dev yeniçeri sonunda İslam'ın bayrağını Hıristiyan kentine dikmiş, ulus yaratacak kadar büyük bir efsanede yerini almıştı.
Arapların,Persleri,Romalıların ve de Ruslarin topraklarında kılıç Türklerin elindedir ve onların kılıcının korkusu insanların yüreğine kök satmıştır.
Roma imparatorluğunun tahtı Kostantinopolis'tir. Ve her kim ki Romalıların imparatoru olur öyle kalır aynı zamanda tüm dünyanın imparatorudur.
Tanıdık Geldi
Ne tuhaf, sen de Allah'ın bir kulusun, ama dünya hayatındaki davranışların sorgulanamıyor. Hataların, insanların hayatını doğrudan etkiliyor ama yine de doğruların övülürken, yanlışların sanki doğal bir afetmişçesine doğrudan Yaratıcı'dan gelmiş kabul ediliyor. Senin payın aradan çıkarılıveriyor. Doğrularının tek hâkimi sen, yanlışlarının tek suçlusu ise Yaratıcı oluyor halkın gözünde.
Bana bak çocuk, beni iyi dinle... Seni taşıyamam anladın mı? Seni bırakırım, yemin ediyorum bırakırım seni; içim kan ağlar ama yine de yaparım bunu, çünkü bana senden daha fazla ihtiyacı olan insanlar var...
Sayfa 141Kitabı okudu
731 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.