Selam olsun Kral'a ve nice kitabına.
Hey King sen gerçekten bu işi biliyorsun dostum. Oluşturmuş olduğun karakterlerle ahbaplık yaptım ve hepsini çok sevdim. Yolda yürürken Jake Eppingi gördüm. Yada salıncakta sallanan bir çocuğu görünce George yi yada sinirli bir babayı görürsem Jack Torrance yi.. O kadar gerçekler ki adeta hayatımın bir parçası
Öncelikle ilk belirtmek istediğim. Kitabı aylar önce okuyup inceleme yazmamışım. İncelemeyi bırakın iki üç cümle dahi yorum yazmamışım. Kendime az önce çok kızdım. Okuduklarım arasında en iyilerden olan bu kitabı nasıl olur da hiçbir şey yazmamışım.
Kitapta 3 hikaye bulunmaktadır.
İlk hikaye ''Yetenekli Öğrenci'' Spoiler vermeden kısa kısa bahsetmek istiyorum. Dram ve gerilim bir arada ilerliyor. Öğrencimiz derslerinde çok başarılı bir gün ihtiyar Nazi askeri ile karşılaşıyor ve onun hayatını gizliden araştırıp takip ediyor. Nazi askerimiz kimliğini saklamaktadır. Kimseler onun öyle olduğunu bilmiyor. İhtiyar ile tanışan öğrenci neler neler yapacaklar. Okurken çok gerildim, dram ağırlıklı olmasına rağmen King yine çok başarılı. Devamı yok okumanız lazım. Çok beğendim. Çok sürükleyici ve merak uyandıran hikayeydi.
ikinci hikaye ''Esaretin Bedeli'' size tek link ile göstereceğim ne efsane bir hikaye olduğunu.
imdb.com/list/ls000062946
Dünya'da onu geçen film daha çıkmadı. Kitabı siz düşünün artık.
Son hikaye ise ''Solunum Metodu'' iki hikayeye göre yavan kalmış ilk iki hikaye mükemmeldi. Onlarla kıyaslayınca hafif kaldı ama yine de akıyor sürükleyici. Finali için bile okunur.
Bu kitap nasıl en az okunanlar arasında kalır? Nasıl keşfedilmedi?
Benim için ''Yeşil Yol'' kitabından daha güzel bir kitap.
Yeşil Yol zaten mükemmeldi.
Kuşku Mevsimi ve Esaretin Bedeli, sizleri bekliyor...
Dram ve gerilim severler kaçırmayın derim.
King okurlar siz hiç kaçırmayın derim...
Elim titriyor gibi ama parmaklarım kendini Bruno için toparlayabilecek güçte bu gece için son kez... Aklım onda kaldı kitabın o Bruno ve Shmuel'le ilgili olan son cümlelerinde, kalbimse hala sol yerinde ama bir acı oturdu tam yaşamak için direnen son zerresine bu okuduklarından sonra, kaldıramadı hislerim, düşündü aklım da çaresizce yaşamadan
“Yok, onlara gaz veriyoruz. Bu insanca bir şey, hiçbir şey duymadan uyuyor ve ölüyorlar.”
Bay Denker, “Bir şey duymadıklarından eminim,” diye cevap verdi.