Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hep gelecekten söz ediyorsunuz. Bilmediğiniz bir geleceği yaşıyorsunuz. Çünkü bugün kuşkular içindesiniz. Sürekli bir kuşkunun pençesinden kurtulmak için gelecek üzerine düşler kuruyorsunuz. Tek güvenceniz gelecek! Bugünü değerlendiremedikçe geleceğin ne anlamı kalır ki!
Eğer gizliden, hatta alenen Kuran'la ve dinî konularla alay eden zeki bir adamla karşılaşırsanız ona İsmaili öğretisinin tamamen özgür düşünce temelleri üzerine bina edildiğini, yedi imam öğretisinin yalnızca cahil yığınlara uzatılan bir yem olduğunu anlatın. Herkesle kendi kişiliğine ve düşüncelerine uygun biçimde konuşup zihinlerinde kurulu düzenin işleyişiyle ilgili kuşkular uyandırmaya çalışın. Aynı zamanda da alçakgönüllü olup azla yetinen biri olduğunuzu gösterin. O an hangi düşünce tarzını savunuyorsanız ona uygun davranın.
Reklam
Şunu iyi bilin ki, seven bir kadın hazları çeşitlendirmek yerine kuşkular yaratmakta daha ustadır; terk edilmek üzere olduğundan eminse, bir jestin anlamını sezmesi, Vergilius'un atının, uzaktan aşkın gelişini haber veren cisimciklerin kokusunu almasından daha kısa sürer
“Şurasını iyi bilin ki, seven bir kadın hazzı çeşitlendirmekten çok, kuşkular yaratmakta ustadır.”
Bazı anlarda zihnimi birdenbire kuşkular sarıyordu. Sanki yaşam böyle anlarda duruyor, zaman akmıyordu. Nasıl yaşamam, ne yapmam gerektiğini bilmiyor gibi oluyordum.
Sayfa 69 - Çalıkuşu YayınlarıKitabı okudu
bu nasıl bir önerme, algılarım mı kapalı anlamadım
büyük sevgide, küçük kuşkular korkuya döner, küçük korkular büyüdükçe artar büyük sevgiler..
Sayfa 84 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Reklam
Amerikalıların “Nuke, İran!” “İran’a nükleer bomba!” gibi yürekten teşvikine karşın askeri müdahaleden kaçınması, dünyanın en güçlü devleti olup olmadıkları hususunda kuşkular doğurdu. İran, Arap-İsrail çatışması gibi, petrol gibi, yetmişli yılların altüst edici sorunlarının odak noktası haline geldi. Amerikalılarla Müslüman dünya arasındaki ilişkilerin sembolü oldu. “Allahü Ekber” zikri, Amerikan nefreti ya da “medeniyet düşmanlığı”; “Ayetullah” lakabı, “uydurma bir yirminci yüzyıl unvanı”; “Muhammedizm”, Mekke, çarşaf, Sünni, Şii, molla ve Humeyni, neşeli, sağlıklı, küçücük burunlu, pırıl pırıl saçlı Amerikan çocuklarını yok etmeye yönelik bir gelişmenin göstergeleri; televizyon ekranlarında hemen her gece boy gösteren, “kendi kendilerini kırbaçlayan sapık delikanlılar”, dünyanın son medeniyetini tehdit eden Müslümanlar olarak dehşet saldılar.
Bırakıp gittiğin zaman Dünya terk ediyor beni Bir garip duyguyla öyle Yapayalnız kalıyorum Kısa sürüyor verdiğin esenlik Kuşkular ikircimler içinde Başlıyor bekleyişin işkencesi
Fakat, kendi de nasıl olduğunu anlamadan birdenbire kuşkular cehenneminde buluyor kendini ve kapılmaktan ve gittikçe acılaşmaktan kurtaramıyor kendini.
Kuşkular bizi bekler yolların ayrımında Bulsak da bahçemizde unutulan kuşları Aldılar bulutları yorgun düşlerimizden Farkında mısın, hayat gidiyor elimizden
Reklam
Şunu aklınızdan çıkarmayın, seven bir kadın kuşkular icat etmekte, çeşit türlü zevk üretmekten daha mahirdir.
"Yaşama ve üreme savaşının yanı sıra, insanoğlunun en çok istediği şey, geriye kendisinden bir iz bırakmaktır. Kendisinin gerçekten varolmuş olduğunun bir kanıtını bırakmak istiyordur belki. Bu kanıtı bir tahta üzerine, bir taş üzerine ya da başka insanların yaşantıları üzerine bırakır. Bu derin istek herkeste vardır. Tuvalet duvarlarına ayıp kelimeler yazan çocuktan, kendi imajını insan soyunun zihnine kazıyan Buda’ya kadar. Yaşam öyle gerçekdışı bir şey ki! Bence biz var olduğumuz konusunda ciddi kuşkular duyuyoruz ve bunu kanıtlamaya kalkıyoruz.”
"Bu lanet olası kuşkular tek tek tüketiyor hepimizi."
Doğan KitapKitabı okudu
Bu lanet olası kuşkular tek tek tüketiyor hepimizi. Yağmur yağıyor... Gök gürlüyor... Birazdan yıldırımlar düşecek kentin sokaklarına...
Bu lanet olası kuşkular tek tek tüketiyor hepimizi
Doğan KitapKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.