Sevgili çocuğum, sevdiğin kadından, işlediğin bir suç için af dilemekten Tanrı korusun seni! Hele sevgilinden, en çok ondan; ne kadar suçlu olursan ol! Kadınlar öyledir ki birader, dertleri şeytan başına, hiç değilse bunları bilirim ben! Hele birine "Suçluyum, kusura bakma, affet! Demeye kalk, sitemlerinden soluk alamazsın! İçtenlikle, kolayca affetmez, paçavraya çevirir seni, olmamış şeyleride hesaplaşmaya katar, her şeyi toplar, bir şeycik unutmaz, kendinden ekler ve ondan sonra bağışlar seni.
Yemiş olduğum hayvana bir borçluluk duygusu için
de "Sor lütfen!" diyorum."Niye bizim gibi kimseye zararı olmayan, sadece otla beslenen hayvanları yiyorsunuz da et yiyenlere dokunmuyorsunuz? Aranızda bir anlaşma mı var? Avcı avcıya ilişmiyor mu? Kurt, çakal, kaplan, köpek, kedi nicin
sofranıza gelmiyor?"Önce itiraz etmek istiyorum ama düşününce anlıyorum ki haklı.Hatta Sümerlerden bu yana bütün kutsal kitaplarda “kesici dişleri olan hayvanları yememe"
kuralı olduğunu hatırlıyorum hayal meyal. Bir yerlerde okumuştum; evet hatırlıyorum."Haklısın" diyorum mandaya."Kusura bakma, cevabı bilmiyorum."