"Güzel kokuyor," dedi. "Yoksa yeni mi yıkandı?"
"Hayır." Knox kabahat işlemiş gibi çocuklar gibi baktı. "Aslında bir süredir yıkanmadı. Kusura bakma."
"Ah. O hâlde güzel kokan sensin."
Tanrım, kusura bakma, senin söylediklerinin hepsi herkesin paylaştığı ortak anlamlarla dolu ve biz bu anlamlara da anarşik olarak Siktir Et demek zorundayız.
Kusura bakma, Tanrım.
SANA BAKMAK
Herşey yapılabilir
Bir beyaz kağıtla
Uçak örneğin, uçurtma mesela.
Altına konulabilir
Bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
Sallanan bir masanın.
Yetmişine merdiven dayayan Thompson, daha uzun
yaşayabilmek için yaşam tarzını tamamen değiştirmeye
karar verir. Sıkı bir diyete başlar, koşar, yüzer ve
güneşlenir. Üç ay içinde on kilo verir, göbeği on santim
daralırken göğüs kafesi beş santim genişler. İyice
dinçleşen ve bronzlaşan Thompson başarısını yepyeni
bir saç modeliyle taçlandırmaya karar verir. Yeni saç
modeliyle berberden çıkıp karşıdan karşıya geçerken
bir otobüsün altında kalır.
Son nefesini verirken, "Tanrım," diye haykırır, "nasıl
yapabildin bunu bana?"
Yukarından yanıt gelir: "Valla kusura bakma
Thompson; tanıyamadım seni."
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-)
(Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması)
Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar