Tanrım, kusura bakma, senin söylediklerinin hepsi herkesin paylaştığı ortak anlamlarla dolu ve biz bu anlamlara da anarşik olarak Siktir Et demek zorundayız. Kusura bakma, Tanrım.
Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-) (Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması) Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
Reklam
Hayatı kavrayış, robot ve aşko
Emre hayati kavramaya basladigini dusunuyordu. Ve şöyle soyledi arkadasi Hasan'a . Cok basit ; yeme, icme , barinma, giyim, cinsellik. Bunu da gucle sagladigimiza gore diyordu. Gucte gunumuzde parayla olculdugune gore . Bu is cozuldu Hasan'cigim. Hasan biraz ustunde dusundukten sonra. Emre kardesim olaya cok hayvansal bakiyorsun. Peki
368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
#okudumbitti
Resmen anlatımın ve kurgunun esiri oldum. Uzun zamandır böyle keyifli bir polisiye okumamıştım. Yazarın kalemi, karaktere biçtiği iç ses inanılmazdı. Hayranlığım kıskançlığa dönüşmez umarım, lakin böyle bir kalem karşısında insan kendini sorguluyor, daha çok fırın ekmek yemen, çok çalışman lazım Elif’cim. Kusura bakma. Dost acı söyler. Profesör
Natüralist
NatüralistAndrew Mayne · İthaki Yayınları · 202072 okunma
53) İpe Un Sermek: Kendisinden bir hizmet beklenen veya verilen görevi yerine getirmesi umulan kişilerin, çeşitli bahaneler öne sürerek yavaş davranmaları yahut işin yapılmasına engel olmaları hâlinde söylenen bu deyim, Nasrettin Hoca'ya atfedilen bir hikâyeden kaynaklanır.         Rivayete göre, Hoca merhumun bir komşusu varmış. Ödünç aldığı eşya yahut araç gereci geri getirmekte ihmalkâr davranır, unutturabilirse hiç geri getirmez yahut o kadar hoyrat kullanırmış ki, ne alırsa bozuk, kırık, delik, kopuk, sakat olarak iade edermiş. Hoca bu komşusuna, önceleri hatırını sayarak bir şey söyleyememişse de içten içe öfkelenip artık ödünç bir eşya vermemeye ahdetmiş.    Ertesi gün, komşusunu kapıda görünce, "Tamam, demiş içinden, bu sefer ne istese vermeyeceğim."  Adam her zamanki pişkinlikle,  — Hocam, demiş, urgan lâzım oldu, sizinkini ödünç alabilir miyim?    Hoca, derhâl bir mazeret uydurmak için zihnini kurcalamışsa da aklına bir çare gelmemiş. O sırada hanımının un elemekte olduğunu görüp,    — Kusura bakma komşu, bizim hanım urgana un serecek.    — Aman hocam, hiç ipe un serilir mi?    — Vallahi komşu, vermeye gönlüm olmayınca ipe un da serilse yeridir!
Manyetizmadan mı acaba?
Kusura bakma! Burasının damı kurşun! Kurşun altında oturan karıların aklı olmaz. Kaşıkları unutmadıklarına şükür ...
Sayfa 12 - Ithaki 6. Basım Haziran 2011Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.