Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

•derya

Hayatta huzur çok önemli bir şeydir. Ruhsal hastalıklar çoğu zaman huzursuzlukla başlar. Birlikte yaşadığınız insanlar mutlu ve huzurlu olmalı ki siz de böyle olabilesiniz.
Reklam
Haksızlıklar çoğu kere yasanın aşırı zekice fakat kötü niyetle yapılmış bir yorumuna dayanan hilekârlıktan doğar.
Adaletsizliğin iki türü vardır: Biri zarar verenlerin, diğeri ise başkalarına haksızlık yapılmasına mâni olabilecekken, bunu yapmayanların adaletsizliğidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yanlış geldiğim bir yerdi dünya, öyle his­sediyordum. Sanki çok güzel bir yere gitmek üzere yola çıkmı­şım da, sonra gecenin bir yarısı yanlış durakta inivermişim gi­bi.
Reklam
Çünkü bazı sızılar bir defa başladı mı artık geçmiyor. Bazı yaralar hiç kapanmıyor. Bazı eller bazı saçları okşamayınca, bu minicik, aptal, önemsiz şey yaşanmayınca, bazı hayatlar geri dönüşsüz biçimde tarumar oluyor. Belki siz bunu bilmiyorsunuz. Umarım hiç öğrenmezsiniz. Bazı durumlarda sadece bilmeyenler yaşamayı beceriyor. Hayatta kalmakla yaşamayı becermek aynı şey değil.
İnsanlar da içlerinin karanlığını, ruhunu emdikleri başka insanların aydınlığıyla besliyor. Anlasana, herkes birbirinin katili. Ama sorsan, herkes Çobanyıldızı, herkes incitildi, herkes aldatıldı. Peki o zaman inciten kim, kim kırdı bunca insanı? Şunu kafana sok artık, kötülük bu türün hamurunda var.
Kendine benzemeyenlerden korktuğu kadar, başkalarına benzeyememekten de ödü kopar. Bu yüzden ha bire dünya yüzündeki varlığını dengeleyecek birini arar. Öbür yarısını. Kendine en çok benzeyeni değil, onu bir bütüne tamamlayacak ya da eksiltecek olanı.
Suçluluk illeti, işlediğim suçlardan çok daha fazla zorlaştırdı hayatımı. Çünkü suç saklansa da, suçluluk kalır. Yastığın üzerinde uykusuzluk lekesi, kalpte kimliği meçhul ağrı, kursakta bekleyen taş gibi kalır.
Hayatta bazı şeylerin varlığı, uzun boylu düşünmemek kaydıyla kabul edilir.
Reklam
Önceleri, bana gülüyorlar, cehaletimden ve yavanlığından dolayı beni küçük görüyorlardı, şimdi de, bilgimden ve kavra ma yeteneğinden ötürü benden nefret ediyorlardı. Neden? Tanrı aşkına, bunlar benden ne istiyorlardı?
Benden bu kadar nefret etmeleri için ne yaptım ki?
Sayfa 111
İnsan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu.
Yine de, durum buysa, buna nasıl tahammül ediyorlar? Her günü pes etmeden, umutsuzluğa kapılmadan, intihar etmeden, hatta siyaset tartışmaya devam ederek nasıl atlatıyorlar? Bu kadar katı egoist olabilirler mi? İşlerin böy- le olması gerektiğinden o kadar eminler ki kendilerinden bir kez bile şüphe duymuyorlar mı? Eğer öyleyse, sanırım katlanmak daha kolay olabilir. Merak ediyorum, insanların böyle olup olmadığını ve onları mutlu eden şeyin bu olup olmadığını merak ediyorum. Bilmiyorum işte... Acaba geceleri rahat uyuyorlar mı, sabah dinç uyanıyorlar mı? Nasıl rüyalar görüyorlar? Yolda yürürken ne düşünüyorlar? Para mı?
Mutluluk fikrimin diğer herkesin mutluluk fikriyle tamamen çelişmesinden korkuyorum.
3.206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.