·
Not rated
Bağlanmanın Hazin Sonu
İnsan; noksandan gelir. Eksik olandır, kusurlu olandır. Bundan dolayı insanı yüceltmek bizi olduğumuzdan daha eksik yapar. Yargılanmayı bekleyen bir mahkûm olan Eizõ Shimamura; yücelttiği, dost bildiği, zekası karşısında küçük dilini yuttuğu Savcı Hachirõ Tsuchida’yı hayatının tam orta noktasına koymuştu. Tsuchida, onu öyle güzel yontmuş, etkilemişti ki adeta Shimamura’yı çırağı haline getirmişti: Şeytanın Çırağı… Kendini düşüncelerini terk edip başkasının zihniyle yaşayan Shimamura, aşık olduğu şeytan tarafından aldatılınca başka birine bağlanır ve yine terk edilince önce okulunu sonra ailesini bırakarak amaçsızca yaşamaya başlar. Her gün gittiği kafedeki kızla tanışır, ona ihtiyacı olduğunu anlayınca onunla evlenir. Fakat atladığı bir şey vardır; kızı sevdiğinden değil, sadece bağlanması gereken birinin açlığını bastırmak için evlenmiştir. Eşi Tsuyuko, itaatkâr biridir. Bu durum zamanla Shimamura’yı çileden çıkarmaya başlar çünkü hayatında ilk defa itaakâr olan o değildir. O kadar alışmıştır ki itaat etmeye, yönetilmeye, çıraklığa. Eşini öldürmeye karar verdiğinde aslında son vermek istediği şey eşinin hayatı değil, içinde bulunduğu duruma son vermekti. O bir çıraktı, şeytanın çırağıydı ve öyle kalmalıydı. İnsan alışkın olmayınca mutluluk bile dayanılmaz gelebilir. Ve bazı adımların geri dönüşünü olmayabilir: şeytana tutkuyla bağlanmak gibi…
Şeytanın Çırağı
Şeytanın ÇırağıShiro Hamao · İthaki Yayınları · 20216.7k okunma
İnsan dünyadaki en garip yaratık. Kartallar gibi uçmak istiyor ama kanatları yok. Aslan gibi kuvvetli olmak istiyor ama pençeleri yok. Ne kadar kusurlu yaratmışsın bizi, Allah'ım. Bir de yetmezmiş gibi bizlere kendi acizliğimizi idrak etme gücü vermişsin. Sayfa (s.428)
Sayfa 428Kitabı okudu
Reklam
İnsan dünyadaki en garip yaratık. Kartallar gibi uçmak istiyor ama kanatları yok. Aslan gibi kuvvetli olmak istiyor ama pençeleri yok. Ne kadar kusurlu yaratmışsın bizi, Allah'ım. Bir de yetmezmiş gibi bizlere kendi acizliğimizi idrak etme gücü vermişsin.
Sanırım yirmili yaşlarımda - zihnime bir tür kusurlu çember yerleşti : İyi yazma izlenimi yaratmak istiyorsam eril geleneğe sıkıca tutunarak erkek gibi yazmalıydım ama kadın olduğum ve kadınca yazabilmem için eril gelenekten dikkatle öğrenmeye çalıştıklarımı ihlal etmem gerekirdi.
Sayfa 20 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Ah Mesude, ah zavallı Mesude, aklında tuttuklarıyla aklından olan Mesude, unutuverdin şimdi bunca yıldır kendi kendine tekrar ettiklerini. Aynalara, günbatımlarına, göçmen kuşlara, deniz dalgalarına, koltukta bir işe yaramayı bekleyen kırlentlere tekrar tekrar anlattıkların, yıllar yılı hıfz ettiklerin, bu imtihan saatinde uçtu gitti şimdi. İhtiyarlıktan değil, kabahatli, kusurlu olmaktan, kahırla arlanmaktan bu halin senin. Ama çaresiz, hem kendini hem kalbini rahat bir ölüm döşeğine yatırmak için dahi olsa, konuşacaksın. Hiçbir muamma kalmayana, bugüne dek söylenmiş yalanlar, söylenmemiş hakikatler birer birer izah olunana dek...
İnsanoğlu, her şeyi eksik, kusurlu bulup şikayet eder de aklına laf etmez, ettirmez... Halbuki; herşeyin eksikliği aklın eksikliğindendir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.