Mutsuz evlilikler yok, kusurlu evlilikler var, kusurlular çünkü kusurlu insanlar tarafından yapılmışlar, bunlar tam olarak gelişmemiş, hasattan önce tarladan atılması gereken insanlar.
_Bazı insanlar kendi güneş sistemlerinde yaşarlar. Onları orada ziyaret etmek gerekir.
_En derin denizlerde boğula boğula becerirsin tek bir nefesle yaşamayı. En yüksek uçurumlardan düşerken öğrenirsin uçmayı. En derin yaralarla başlar en derin gülücükler.
_Sevdiğiniz insanları düşünüyorsunuz, ama daha derine inin, sonunda sevdiğinizin onlar
Bizim insana karşı tiksinmemize yol açan ne bugün? -insan bize acı veriyor çünkü, buna şüphe yok. Korku değil; insanda korkulacak hiçbir şeyin kalmamış olması daha çok; ön planda "insan" denen solucanların kaynıyor olması; iflah olmaz vasatlıktaki, yürek daraltıcı " "evcil insan"ın, kendisini şimdiden varılacak hedef ve doruk noktası olarak, tarihin anlamı olarak, daha "üstün insan" olarak duyumsamayı öğrenmiş olması -pis kokuları bugün Avrupa'yı sarmak üzere olan kusurlular, hastalıklılar, bitkinler, içi geçmişler yığınından ayrıldığını hissettiği ölçüde, bu yüzden de en azından görece kusursuz olduğu, hiç değilse hâla bir yaşam becerisine sahip olduğu, hiç değilse, yaşamı evetlediği ölçüde kuşkusuz bir hakkının olması böyle duyumsamaya...
Mutsuz evlilikler yok, kusurlu evlilikler var, kusurlular çünkü kusurlu insanlar tarafından yapılmışlar, bunlar tam olarak gelişmemiş, hasattan önce tarladan atılması gereken insanlar.
Her şeyin güzel ve kusursuz olmasını istemek suç değil tabii. Ama insanlardan kusursuz olmalarını beklemek, sonra da niye kusurlular diye onlara kızmak, tam insanca bir saçmalık.