Kutsal Turşu

Zaman her şey aynı anda olmasın diye var.
İnsan kafasındaki zaman kavramı, garip ve çelişik bir konudur. Olaysız ve tekdüze geçen zaman, insana, bitmez tükenmez gibi gelir diye düşünülür. Akla yakın olan da budur, ama gerçek öyle değildir. Asıl durgun, olaysız günler hemen geçiverir. İlgiyle beneklenen, trajik olaylarla hırpalanan, sevinçle çatlayan anlar, belleklerde derin izler bırakır. Gerçeğin böyle olduğunu, düşününce siz de kabul edersiniz. Olaysız geçen zamanın bağlanacağı nirengiler yoktur. Hiç ile hiç arasında geçen zaman, zaman değildir.
Reklam
Kitap güzel başladı.
“Tanrılar aşkına!” diye fısıldadı Hırsızbaşı. “Ah, tanrılar aşkına. Hepimizin ağzına feci şekilde sıçmış olabilirsin Locke-babasının-adını-almış-Lamora! Hem de ne sıçmak!”
Umut
Koyu kahverengi gözlerine baktım. “Hep o umudu besledim.” Denna gülümseyince kalbim göğsümde takla attı. “Umudunuzu koruyun.” Kolunu koluma taktı ve adımlarını benimkilere uydurdu. “Umudumuzu yitirirsek elimizde ne kalır ki?”
Sayfa 600 - Denna ve KvotheKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Chandrialılar
Şöminedeki ateş maviye çalınca, Ne yaparsın? Ne yaparsın? Dışarı kaçarsın. Kaçıp saklanırsın. Parıl parıl kılıcın pas tutunca, Ne yaparsın? Ne yaparsın? Yapayalnız kalırsın, kaya gibi tek başına.”
Biz hekimler
“Daha yaşlı olsaydım,” dedi, kendi kendine konuşuyormuş gibi görünecek kadar alçak sesle, “sana saçmaladığını, öğrencilerimizin birbirleriyle didişip duran birer velet değil de yetişkin olduklarını söylerdim.” Tekrar duraksayıp dalgın bir halde dudağıyla oynadı. Sonra göz kenarları kırışarak bana gülümsedi. “Ama henüz o kadar yaşlı değilim. Hem de hiç. Çocukların masum ve tatlı olduklarını zanneden biri ya hiç çocuk olmamıştır ya da çocukluğunu unutmuştur. Ve yetişkinlerin kimi zaman zalim ve kırıcı davrandıklarını düşünmeyen biri evinden pek sık çıkmıyor demektir. Ayrıca öyle birinin hekim olmadığı da kesindir. Biz hekimler zulmün sonuçlarını herkesten iyi biliriz.”
Reklam