Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bazı milletler, özellikle de Güneydoğu Asyalılar, eşitliğe daha az değer verir. Yine de milliyetçiliğin tarihi öz olarak dünya çapına eşitlik yürüyüşünün tarihidir: Eşitliğin bazı yerlerde kazanılırken başka yerlerde niye tökezlendiğinin tarihidir ve eşitliğin hayatlarımızı çok çeşitli pozitif ve negatif biçimlerde nasıl etkilediğinin ve insanlığın varoluşsal deneyimini nasıl değiştirdiğinin tarihidir. Bu tarihin ayrıntılarına, girdiği kılıkların tarifine kütüphaneler yetmez. İçinde milliyetçiliğin geliştiği her toplumun kendi milliyetçilik tarihi vardır ve aynı şekilde eşitsizliğin yerine eşitliğin nasıl geçtiğinin -ya da eşitliğin saldırılarına karşı koyduğunun- tarihi de toplumdan topluma değişir. Yine de eşitlik oldukça yeni bir değerdir; tarihsel zamana vurulduğunda, milliyetçiliğin tarihi gerçekten de kısadır.
Sayfa 19 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Bir şehir ne kadar büyük ve renkliyse, suçunuzu ve günahınızı gizleyeceğimiz o kadar çok köşesi, ne kadar kalabalıksa, suçunuzla aralarına karışabileceğimiz o kadar insanı var demektir. Şehirlerin zekâsı, barındırdığı âlimlerle, kütüphaneler, nakkaşlar, hattatlar ve medreselerle değil, karanlık sokaklarında binlerce yılda sinsice işlenmiş cinayetlerin çokluğuyla ölçülmeli.
YKY
Reklam
Umumi kütüphaneler resmi ziyafetler kadar pahalıya mal olsa idi, hükümetimizin daha çok iltifatına mazhar olurdu şüphesiz. Kitaplar bileziklerinin onda biri kadar etse, beyefendilerimizle hanımefendilerimiz arada bir okuma hevesime kapılırdı belki. Birçokları kitabı ucuz olduğu için almaz. Düşünmez ki kitabın tek değeri okunmasındadır. Bir değil, birçok defalar okunmasında, çizilmesinde, tanınmasında
Bağdat Talanı
Bağdat, 10 Şubat 1258 de teslim oldu. Hülagû, halife ve ailesini esir alıp kalan askerleri öldürdü. Moğollar bir zamanların en muhteşem şehrin ihtişamını elinden aldılar. Saray,büyük cami ve halifelerin türbeleri yakılırken ünlü kütüphaneler talan edildi. Söylenenlere göre belgelerden ve kitaplardan akan mürekkep Dicle Nehri'ni siyaha boyamıştı. Sokağın birinde bulunan annesiz yeni doğmuş kırk bebek derhal katledilmişti. Katliamda en az 100.000 kişinin öldürüldügü söylenir.
“Kütüphanelere sadece okumak için gidilmez. Girip oturun, havasını teneffüs edin. İnsana esenlik verir kütüphaneler.”
Ruhumu kitaplara ve ölülere borçlu olduğum kadar ağaçlara ve dağlara da borçluyum. Kırlar beni kütüphaneler kadar eğitilmiştir.
Reklam
Osmanlı toplumunda kütüphanenin önemli bir yeri vardı. Osmanlılar, cami hastahane ve tekkelerde kütüphaneler kurar ve kendi konutlarında özel kütüpha­neler bulundururlardı. Özel kitap koleksiyonlarının çoğu, hayır kurumlarına kitap bırakmak sevap sayıldığından, vakıf kütüphanelerine verilmiştir. Vakıf külliyesi içinde bir birim olan kütüphane, genellikle taş bir odaya da ayn bir yapıda olur­ du. Vakıf kuranlar vakfiyelerde kitapların nasıl korunacağını ve kullanılacağını belirtir ve maaşı vakıf kaynaklarından ödenecek bir hafiz-i kütüp atarlar. İstan­bul'da İslam ülkelerinden toplanmış iki yüz binin üstünde yazmayı barındıran Os­manlı kütüphaneleri, bugün de İslam tarihi ve kültürünün en zengin kaynağını oluşturur.
Sayfa 201 - PdfKitabı okudu
Bir okul çok donanımlı olabilir; kütüphaneler, laboratuvarlar, konferans salonları, her türlü etkinliğin yapılabileceği imkânlar... Ancak o okulun öğretmenleri eğer bu işi hakkıyla yapmıyorsa, o okuldan başarılı, umut vaat eden öğrenciler mezun edemezsiniz.
Eliezer Ben-Yehuda, velinimeti Baron Edmond de Rothschilde ithaf ettiği sözlüğün hazırlıkları sırasında, hayatının o dönemine kadar ziyaret ettiği bütün şehirlerde bulunan tarihi kütüphaneler den topladığı kaynaklardan beslenmişti. "Antik ve Modern İbranice Sözlük” projesi için Moskova, Leningrad, St. Petersburg, Paris, Berlin, Londra, Oxford, Cambridge, Floransa, Parma, Livorno, Padova, Roma, Kahire, İstanbul, Washington, Philadelphia ve New York kütüphaneleri karış karış taranmış, eski eser koleksiyonları gözden geçirilmiş, hepsinin özü süzülerek Kudüs'teki o çalışma masasına taşınmıştı. Ben-Yehuda, sözlüğünü meydana getirirken 40 binden fazla kitabı ve el yazması kaynağı ayrıntılı biçimde taramış, 20 binden fazla kelimeyi kategorize etmişti. Söz konusu kelimelerin kullanımıyla alakalı yaptığı alıntı ve atıf sayısı ise 500 bini buluyordu.
Sayfa 106
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.