Doğru diye bir şey var mı? Dünya bir karambol ve kimseye çarpmadan yürümeye çalışmaktansa kollarımı daha da açarak herkesi devirmeyi tercih ediyorum... Delilik bulaşır. Emperyalisttir! Belki bir sanatçı gibi eserlerim yok. Beni yaşatacak kütüphaneler, müzeler yok ama çarptıklarımın hafızaları var! Sadece hafızalarda yaşayan bir sanatçı. Gözle görülür, kulakla duyulur hiçbir şey üretmeyen ama hafızalara tecavüz eden bir sanatçıyım ben.
Doğan KitapKitabı okudu
Daha iyi terapi tanımıyorum. Kütüphaneler de büyür çocuklar gibi.
Reklam
Kütüphaneler bana her zaman bu dünyada iyi şeyler olduğunu hatırlatır.
Christina Lauren
Christina Lauren
çok iyi olay
Gelenbevî İsmail Efendi'nin sahasında ne büyük bir otorite olduğunu gösteren ilgi çekici örneklerden biri de şöyledir: o devirde Bâbıâli'ye bir mühendis gelir. yanında logaritma ile bir de risâle getirir ve çözülmesini ister. ayrıca, "bakalım, aranızda bunu anlayacak kimse var mı?" diye alay etmekten de kendini alamaz. Fransız mühendis Gelenbevî'nin evine gönderilir. hocaefendi'nin basit ve perişan kıyafetini, evin dağınıklığını gören mühendis daha da küstahlaşarak, "filan vakte kadar cevabını isterim." der ve hiçbir iltifatta bulunmadan evden ayrılır. Sicill-i Osmânî'nin rivayetine göre, Gelenbevî İsmail Efendi bir gecede logaritma risalesini hazırlar ve Fransız mühendise takdim eder. böyle bir manzarayla karşılaşan mühendis son derece şaşırır. zekâsına hayran kaldığı hocaefendinin resmini yapmak ister. bu maksatla Bâbıâli'de reis Râşid Efendi'nin odasına getirilir. sırtındaki eski kürk çıkarılarak, o zamanlar devlet adamlarının kullandığı samur kürk giydirilir. bu sırada Gelenbevî'nin, "Elhamdulillah, kendimi samur kürk içinde gördüm." dediği rivayet edilir. Fransız mühendis bu sırada o kadar heyecanlanır ki, Bâbıâli'de reis efendiye, "bu adam Avrupa'da olsaydı, ağırlığınca altın ederdi!" demekten kendini alamaz.
Sayfa 18 - timaş yayınlarıKitabı yarım bıraktı
240 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Herkese selaaamm Tatlı mı tatlı, yüzünüzde kocaman bir gülümsemeyle okuyacağınız, ve sizi çocukluğunuza götürecek harika bir kitapla geldim. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü Edebiyat Eserlerini Destek Projesi kapsamında desteğe layık görülen, Öznur Yapıcı tarafından kaleme alınan "Kedi Balı" Konusuna gelecek olursam; küçük bir çocuğun gözünden aile, sevgi, paylaşım, komşuluk, temalarını kaleme alan yazar, "Nerede o eski günler" diye tabir edilen günleri okuyucuya canlı bir anlatımla yansıtmış. Annesi çalıştığı için babaannesi ve dedesi tarafından büyütülen Zeynep'in hislerini öyle derinden hissederek kaleme almış ki yazar, kitabı okurken sizde kendinizden birşeyler bulup adeta çocukluğunuza geri dönüyorsunuz. Yalın ve akıcı bir anlatımla kaleme alınan eseri, elinizden hiç düşürmeden, ve tatlı bir sükunet halinde okuyup bitiriyorsunuz. Çocukluğumuzdan aşina olduğumuz ve kimimizin ağaç balı kimimizin ise reçine olarak adlandırdığı ve yazar sayesinde bir de Kedi Balı olarak adlandırıldığını öğrendiğim bu hoş hikayeyi okumak isterseniz kitabı gönül rahatlığıyla okuma listenize ekleyebilirsiniz. Israrla tavsiyemdir.
Kedi Balı
Kedi BalıÖznur Yapıcı · Okur Kitaplığı · 202227 okunma
Bir şehrin en güvenilir yeri, demek sence kütüphanelerdir. Çünkü kütüphaneler seslerini yükseltmezler. Bu yüzden kütüphanelerde derin bir sessizlik vardır. Sonra kitaplar tozlarını üzerimize üflemezler. Bu yüzden elbiselerimiz hep beyaz kalır, değil mi?
Reklam
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.