Kuyucaklı Yusuf-Düşüncelerim
Okuduğum ilk klasik romandı. Öğretmenim çok ısrar etmişti klasiğe başlamam için. Beni çok etkiledi, bu kadar akabileceğini düşünmemiştim. Arkadaşıma da önerdim bir okuyayım dedi ama sonradan kitaba kötü bir üslup kullanarak beni biraz yadırgadı(Ben de mi gariplik var acaba?). Yazarın ilk romanı olmasına rağmen çok güzel betimlemeler kullanmış. Normalde bu kitap 3 seri halinde olacakmış ama yazarımız erkenden öldügü için maalesef gerçekleşmemiş. Konusu zaten her yerde yazıyor ama bende söyleyeyim, Kuyucak köyünde eşkıyaların basması sonucu karı koca öldürülür. Bu kari ve kocanın cocugu Yusuftur. Kaymakam olay yerine gittiginde Yusuf'un soğukkanlılığından etkilenir ve onu evlatlık edinir... Ardından bircok sey oluyor zaten anlatması zor okuması kolay :D her neyse böyle bende bir düsüncemi paylaşmak istedim, normalde çoğu kişi önemsemez... Neyse çok boş yaptım, iyi okumalar!
Daha önce 
Kürk Mantolu Madonna ve 
İçimizdeki Şeytan 'ı okumuş ve çok beğenmiştim ancak Yusuf ile yollarımız kesişmemişti bir türlü. Halbuki sevgili 
Sabahattin Ali 'nin yazdığı ilk romanmış. Kitapçılardayken sürekli gözüme çarpan ve online kitap satan sitelerde sürekli sepetimde duran bu etkileyici romanı sonunda alıp okuyabildim. Gerçekten, roman hakkında tek bir kelime
"Türkiye'yi uzun yıllar yönetmiş ve kendilerini masonik örgütlerin yöneticiliğine terk ederek "kimlik ve kişilik değiştirmiş yöneticilerle Türkiye'yi "Dünya Devleti" yapmak hayal bile değil, uyuşturucu kullananlarda rastlanan bir "halüsinasyondur. Son 100 yılın Türkiyesi'ne damgasını vurmuş olan siyasilerin en elit çekirdeği hep mason ve "Gül ve Haç Şövalyesi" unvanlı kişilerdi. Kimler mi? İlk 20 kişiyi sayalım: 1861'de Prens Halim Paşa, 1909-15 Prens Aziz Haşan Paşa, 1928-31 Yargıtay Başkanı Fuat Hulusi Demirelli, 1945-55 Dr. Mim Kemal Öke, 1955-67 daha önce adından söz ettiğimiz Prof. Hazım Atıf Kuyucak...... "
