Ne kadar acı ya!okuduğum anı defterinin bir zamanlar hayali olan, hedefi olan 17vaşında bir genç kıza ait olup da Almanların toplama kampında tifüsden ölmesi...Yahudi soykırımı, özgürlüklerinin bir evde 8 kişiyle beraber kısıtlanması.Allahtan aşık olmuş, ailesiyle yaşayabilmiş götürülene kadar...kendimi kısıtlanmış hissettim...Hitler gibi diktatörler yüzünden diğer insanlar acı çekmek zorunda mıydı? Dünya da birlikte ve beraber yaşamak bu kadar mı zor? Irk,kalıtım, işçi, burjuva hep etiketlemişiz.Bence okuyun ve okutun bu kitabı
....
Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK
Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır.
Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur.
Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır.
İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
İlhan İrem şarkıları çocukluğumda bana çok mistik geliyordu.Bilmediğim dünyaları anlatıyordu o şarkılar.Kitapta biraz olsun İlhan İrem hakkında bilgi edindim.İyi araştırmalara dayalı bir kitap.Biraz özel,çokça müzik yaşamından bahsediyor.
Akif’in beklediği inkılap,şekil ve madde inkılabı değildi.O ruh ve ahlakımızda inkılap istiyordu.Kuyucu Murat Paşa gibi,kafaları kesmekten başlayarak,Deli Petro gibi sakal kesme ve kıyafet değiştirme inkılaplarını üç asırdan beri denedik.Bunlar,içtimai bünyemize zerre kadar deva getirmedi.Bitkiler ve hayvanlar alemine ait varlıklar olsaydık belki kurtuluşumuz için bu gibi şekil değişmeleri kafi gelir,Lamark’la Darwin’in birbirini tamamlayan teorileri bizim hayatımızda da tatbik yerini bulurdu.Lakin biz insanlar için ancak ruh ve düşünce inkılapları,duygu ve irade inkılapları kurtarıcı olabilir.İnsanlık alemi bu inkılapları rönesanslar ve reformlar halinde yapıyor.
O Ses Sen Değilsin
Diyelim ki ne yazacağımızı bulduk; olayı, kahramanı zihnimizde tasarladık. Yazar olarak niyetimizi ne ölçüde açık edeceğimizi ne ölçüde saklayacağımızı kurguladık. Değineceğimiz meseleleri, kullanacağımız mekânları, kanatlandıracağımız imgeleri seçtik. Bir öykünün iç dinamiğini yani merkezini teşkil edecek sorun yumağını
Her zaman iran esintili doğu batı sentezli kitaplara bayılırım. Beni bu kadar fazla şaşırtan başka bir kitap olmamıştı. Beynimden vuruldum beş altı kez.
"Annem kuyucu çıraklığının ruhumu etkilediğini fark etmişti.'klgunlaşmışsın' dediği şeyin aslında ruhumda kara bir leke olduğunu bir an fark ettiğini sandım"
Mahmut ustayı öldürdüğünü sanarak onlarca yılını geçirmesi ve öğrenmeye cesaret edememesi gerçekçi ve korkunç hissettirdi.
Başlarda kitabın isminin neden kırmızı saçlı kadın olduğunu onun hikayesi olmadığını düşünürken sonlarda asıl onun hikayesi oldupunu anladım. Etrafında bir kaç hayat dönüyor ve onun elinde. Son monolog son ağlayış rolü onda.
kitabı çok beğendim yaşına göre o kadar güçlü ve etkileyici cümleleri var ki ama bi yandan da o çocuk ruhu hissediyorsun. İşte tam olarak bu yüzden şu an bırakıyorum. Çok erken yaşta öleceğini bilerek umutlu düşüncelerini okumak ağır geldi. Düşüncelerini merak ettiğim ve kitabı sevdiğim için kendimi zorlayacaktım ama düşündüğümden fazla etkiledi. Bir gün bitiricem ama bu zaman değil :(
"Bir yerde medeniyet varsa, köy şehir varsa, orada kuyular olduğu içindir. Susuz medeniyet, ustasız kuyu olmaz. Ustasına boyun eğmeyenden de kuyucu çırağı olmaz."
Ən qaranlıq anlarda belə ümidin, gözəl qəlblərin varlığına inanmaq istəyənlər üçün.
Anne’nin çətinliklər qarşısında sarsılmaz ruhu hər kəsə ilham mənbəyidir. Onun cəsarəti və nikbinliyi ən qaranlıq vaxtlarda belə parlamağı bacarır.
Anne Frank Gündəlik təkcə tarixi sənəd deyil, həm də insan duyğularının mahiyyətini və sözlərin dəyişdirici gücünü özündə əks etdirən ədəbiyyatdır. Anne’nin bu mirası sadə anların gözəlliyini qiymətləndirməyə, mərhəməti, anlayışı və daha yaxşı bir dünya üçün davamlı axtarışlara çağırışdır.
Babasının terk ettiği 16-17 yaşlarındaki Cem'in bir kuyucu ustasının yanında çalışmaya başlamasıyla olaylar gelişiyor.Kırmızı saçlı kadın ile tanışan Cem ve başından geçenlerin Rüstem- Sührab , Oedipus ve babası arasındaki geçenlerle bütünleştirilmiş.Bir kısmını Cem'in bir kısmını ise kırmızı saçlı kadının anlatması kitabın güzel taraflarından biri.25 saat gibi kısa bir sürede okutturdu kendini.Çok akıcı şekilde yazılmış,merak sizi okumaya zorluyor.Okunulması gereken bir kitap bence.
İyi okumalar:)