Norveç Alman işgalcilerle savaşmaya kararlıysa da ülkenin savunmaları zayıftı. Tankları ve uçaksavarları bulunmadığı gibi, dünyanın en eski savaş gemilerinden ikisine sahip olmanın gururunu yaşayan Norveç Donanması 1918'den beri limandan ayrılmamıştı. Mevcut savunma bakanının eski bir pasifist ve ordu komutanının yetersiz bir subay olan General Kristian Laake olması ise işleri daha da kötüleştiriyordu.
Buna karşılık, aslen 1905 yılında Norveç tahtına çıkması için seçilmiş bir Danimarka prensi olan Kral Haakon, ilk andan beri Norveç direnişine örnek teşkil eden ilham verici bir hükümdardı. Dolayısıyla, 1940'taki Norveç savunması tüm aksiliklere rağmen gayretliydi. Admiral Hipper sınıfı Alman ağır kruvazörü Blücher Oslo Fiyordu'na girmiş ve kıyı savunmasında kullanılan 19. yüzyıldan kalma bir 28 cm MRK L/35 deniz topunun kurbanı olmuştu. Silah çağdışı olsa da ateş gücü etkiliydi. İsabet sonucunda gemide çıkan yangın, cephanelik ve yakıt tanklarında patlamalara yol açarak kruvazörün birkaç yüz denizciyle birlikte alabora olmasıyla sonuçlandı. Almanların yaşadığı bu aksilik, Kral Haakon ve hükumetine başkentten kaçmaları ve kuzeye giderek savaşa devam etmeleri için zaman tanıdı. Ancak bu durum Oslo'da bir iktidar boşluğu yarattı. Daha sonra adı Norveç dilinde "hain" ile eşanlamlı hale gelen eksantrik Nazi sempatizanı Vidkun Q!isling, işbirlikçi bir rejim oluşturmak için böylelikle sahneye çıktı. Norveçlileri büyük bir öfkeye gark eden bu gelişme, yalnızca ülkedeki direnişin kuvvetlenmesine yaradı.
Sayfa 60 - Savaş Kuzeye SıçrıyorKitabı okudu
III/Yedinci Bölüm
Mürettebatım ve gemim olsa bile limandan kaçmam için doğru ruzgârın esmesi gerekli. Goll Limanı'nın tamamı tek bir hava akımından besleniyor; bütün gemiler alçak güneyden gelip yüksek kuzeye gidiyorlar. Kasabadan çıkan tek bir yol olduğunda kaçakları yakalamak kolaydır.
-Herkesin Kulesi, Bir Adamın Çilesi- T.Senlin
Sayfa 273 - MonoKL EdebiyatKitabı okudu
Şamil, birkaç ay boyunca sessizliğini korudu. Ruslar, Şamil'in gerçekten hizaya gelip gelmediğini merak ediyordu. Aşilta'yı yağmalamasının İmam üzerinde büyük etki uyandırdığını düşünen Fese kendisiyle gurur duyuyordu. St. Petersburg'daki Çar, Kafkasya' da uzun zamandır beklediği zafer turunu atmaya hazırlanıyordu.
Şamil, birkaç ay boyunca sessizliğini korudu. Ruslar, Şamil'in gerçekten hizaya gelip gelmediğini merak ediyordu. Aşilta'yı yağmalamasının İmam üzerinde büyük etki uyandırdığını düşünen Fese kendisiyle gurur duyuyordu. St. Petersburg'daki Çar, Kafkasya' da uzun zamandır beklediği zafer turunu atmaya hazırlanıyordu.
Şamil, birkaç ay boyunca sessizliğini korudu. Ruslar, Şamil'in gerçekten hizaya gelip gelmediğini merak ediyordu. Aşilta'yı yağmalamasının İmam üzerinde büyük etki uyandırdığını düşünen Fese kendisiyle gurur duyuyordu. St. Petersburg'daki Çar, Kafkasya' da uzun zamandır beklediği zafer turunu atmaya hazırlanıyordu.
Artık Büyük İmam olarak tanınan Şamil, 1846 yılında uzun zamandır hayalini kurduğu Kabardey'in fethi için kolları sıvadı. Fevkalade cüretkar bir plan yapmıştı. Kabardey, Kafkasya'nın kalbinde yer alıyordu. Doğuda Vladikafkas'tan Hazar'a kadar uzanan hat, Şamil'in hakimiyeti altındaydı. Batıda Kuban'dan