Yalnız evcilleştirdiğin şeyleri tanıyabilirsin,” dedi tilki, “insanların tanımaya ayıracak zamanları yok artık. Aldıklarını hazır alıyorlar dükkanlardan. Ama dost satan dükkanlar olmadığı için dostsuz kalıyorlar. Dost istiyorsan beni evcilleştir işte…” “Evcilleştirmek için ne yapmalıyım?” “Çok sabırlı olmalısın. Önce benden biraz ötede çimenlerin arasında oturacaksın. Şöyle. Ben seni göz ucuyla süzeceğim, sen ağzını açmayacaksın. Çünkü sözcükler, yanlış anlama kaynağıdır. Her gün biraz daha yakınımda oturursun.
ne zaman bir ortamda nazik, kibar ve saygılı davransam Nuri Bilge Ceylan’ın “bizim halk zayıflığı sevmiyor. bir ortamda mütevazı olmaya kalkarsanız saygı hemen azalmaya başlar, hissedersiniz” sözlerini hatırlıyor ve kabalaşmaya mecbur bırakılıyorum.
İçimizde şeytan yok. İçimizde âcizlik var, tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçma eğilimi var.