kyatto

Hani bir daha geri gelmeyecek şeylere hülyamızın bir kapılması vardır, hani her olup bitmiş işten sonra bizi saran bir yorgunluk, alıştığımız her hareketin durmasından, devamlı bir titreşimin kesilivermesinden doğan bir ıstırap vardır, o gün Emma işte o hale uğramıştı.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Gelecek mutluluklar, sıcak ülkelerin kıyıları gibi, kendilerinden önceki genişliğe, özlerindeki gevşekliği güzel kokulu bir meltem halinde yayar ve bu sarhoşluk içinde kendisinden geçen insan, görünmeyen ufku merak etmeyi bile aklından geçirmez.
Sayfa 99
Evlenmeden önce gönlünde aşk uyandığını sanmıştı; fakat bu aşkın neticesi olması lazım gelen saadetten bir eser yoktu. İçinden: "Yanılmış olacağım" diyordu. Emma, bahtiyarlık, ihtiras, kendinden geçme sözlerin, kitaplarda okuyup pek güzel bulduğu bu kelimelerin hayatta acaba neyin, hangi halin adı olduğunu düşünüp duruyordu.
Sayfa 35

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çok az insana acısız bir ölüm nasip oluyordu. Doğduğumuz andan itibaren ölmeye başlıyoruz, oysa yalnızca sürecin sonuna geldiğimizde öldüğümüzü hissediyoruz ve bu son bazen inanılmaz uzun bir zaman alıyor. Ölüm dediğimiz şey, yaşam boyu devam eden bir sürecin son parçasından başka bir şey değil.
Edebiyat, hayatın anlamına dair matematiksel bir çözüm sunan, insanın bu çözümü kendi bütünlüğüne yedirip yürütebilmesi halinde varoluşunu da açıklamasını sağlayan, böylece zamanla yüksek matematiğin bir çeşidi haline gelen ve yalnızca tamamen ustalaşarak adına okumak diyebileceğimiz, üstün bir matematik sanatıydı.
Reklam
Reklam