1. Hikâye: Fatiha
çok eski bir hikâyedir bir kadın üzerine ve eski bir yangın büyük ayrılıklar varsa büyük aşklardan diyedir ateşin etrafında anlatılan hikâyelerde buralarda bir kapı var, açılıyor durmadan kendi içine çöken bir dünyaya buna bir iç geçirme de diyebiliriz veya baba sözü dinleyen bir çocuğun köpekten kaçma korkusu duymasanız da olur bu bir dağ veya bir kavuşamama kaç kişilik bir isyan çıkartılabilir ney taksiminden bir ya da la cumparsita veya bu kadınlar kaçıncı sıradan girer ayaklanmalar kitabına?
La Cumparsita (Mattos Rodriguez) balolarda, günümüzde de genellikle sonuncu parça olarak çalınır ve törenin sonunu belirtir.
Sayfa 81
Reklam
İnsan yaşamında en unutulmaz dansın "Evlilik Dansı" olduğu söylenir. Ne büyük yanılgıdır bu!.. Ne kadın gelinliğin, ne de erkek damatlığın içinde rahattır. Üstünde üniformaya dönüşmüş elbiseyle insan nasıl doğal olabilir, sevgilisinin tenini, dokunuşunu hissedebilir? Bu dansın müziği de mutlaka "La Cumparsita"dır. Düğünlerin vazgeçilmezi olan bu şarkı 1917 yılında, uruguaylı Mathus Rodrigues tarafından bestelenmiştir. Genç besteci şarkının telif haklarını editör Ricardi'ye satar. Aldığı tüm parayı da bir at yarışında kaybeder. Yani, insanların "mutluluğa" adım atarken yaptıkları dansın müziği, mutsuzluk getirmiştir bestecisine!..
La Cumparsita en güzeli değil en şanslısı zira onu Amerika (kuzey) sevdi.Amerika bir şeyi severse bütün dünya mecburdur sevmeye..