çok eski bir hikâyedir
bir kadın üzerine ve eski bir yangın
büyük ayrılıklar varsa büyük aşklardan diyedir
ateşin etrafında anlatılan hikâyelerde
buralarda bir kapı var, açılıyor
durmadan kendi içine çöken bir dünyaya
buna bir iç geçirme de diyebiliriz veya baba sözü
dinleyen bir çocuğun köpekten kaçma korkusu
duymasanız da olur bu bir dağ veya bir kavuşamama
kaç kişilik bir isyan çıkartılabilir
ney taksiminden bir ya da la cumparsita
veya bu kadınlar kaçıncı sıradan girer ayaklanmalar kitabına?
İnsan yaşamında en unutulmaz dansın "Evlilik Dansı" olduğu söylenir. Ne büyük yanılgıdır bu!.. Ne kadın gelinliğin, ne de erkek damatlığın içinde rahattır. Üstünde üniformaya dönüşmüş elbiseyle insan nasıl doğal olabilir, sevgilisinin tenini, dokunuşunu hissedebilir? Bu dansın müziği de mutlaka "La Cumparsita"dır. Düğünlerin vazgeçilmezi olan bu şarkı 1917 yılında, uruguaylı Mathus Rodrigues tarafından bestelenmiştir. Genç besteci şarkının telif haklarını editör Ricardi'ye satar. Aldığı tüm parayı da bir at yarışında kaybeder. Yani, insanların "mutluluğa" adım atarken yaptıkları dansın müziği, mutsuzluk getirmiştir bestecisine!..