Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mehmed Niyazi hakkında yapılan bir röportajdan alıntıdır..
*** Böylesine önemli bir çalışmanın (Mehmed Niyazi'nin Çanakkale Mahşeri adlı kitabından bahsediyor) neden sinemaya aktarılmadığını düşünmüşümdür hep. ***Aslında kitabı filme uyarlamak isteyenler oldu. Mesela o zamanlar Genelkurmay Başkanlığı'nda görevli üst düzey bir yetkili hocaya gelip; "Üstadım! Çok güzel bir kitap yazmışsınız. Tarihi gerçeklere uygun fakat sanki Atatürk'e biraz az yer ayırmışsınız. O kısımları biraz daha ön plana çıkaran bir senaryo yazarsanız filmini yaptırmak istiyoruz" minvalinde konuşmuştu. Niyazi bey istifini bozmadan şöyle demişti: "Kuzum! Çanakkale'de Atatürk'ün rütbesi şu idi, şu muharebelere katıldı. Filanca kişilerin rütbeleri Atatürk'ten yüksek olmasına, daha çok muharebeye katılmalarına rağmen ben onlardan bir kez, Mustafa Kemal'den ise tam üç kez söz ettim. Zaten ön plana çıkardım onu." Sinemaya uyarlanmadı diyemeyiz aslında. Dizi yapımcıları, film yapımcıları, orasından burasından tırtıklayarak kitaptaki karakter ya da olayların bir kısmını perdeye ya da ekrana aktardılar. Kınalı Kuzular hikâyesi onundur mesela. En az üç farklı yapımda gördüm.. lacivertdergi.com/soylesi/2018/08...
Reklam
“Maruz kaldığımız bu hız ve sürekli koşturma hali, beraberinde düşünceyi de köreltiyor. Hani "durup düşünmek lazım" diye bir sözümüz vardır. Düşünebilmenin yolunun, durmaktan geçtiği söylenir burada bize. Peki, neden duramıyoruz? Yavaşla adlı kitabımda Milan Kundera'dan bir alıntı yapmıştım. Kundera; "Bir şeyi hatırlamak isteyen insan adımlarını yavaşlatır. Bir şeyi unutmak isteyen insan ise hızlanır" diyordu. Biz bu kadar hızlanarak acaba neyi unutmak istiyoruz? Bu soruyu sormamız lazım. Bence modern insanın ölümle bir meselesi var. Biz ölümün olduğu bir dünyada ölümün farkındalığını yaşamaktan ıstırap duyuyoruz. Ölümü görmek, ölümle karşılaşmak istemiyoruz. Bilmiyorum hatırlıyor musunuz, Zincirlikuyu Mezarlığı'nın girişine "Her canlı ölümü tadacaktır" ayet-i kerimesi yazıldı diye büyük bir tartışma kopmuştu. Bazı insanlar, "Ölümün böyle gözümüze sokulması moralimizi bozuyor" demişlerdi. Aslında bu tepki, modern bilinçteki kırılmayı işaret ediyor. Ölüm, kaçınılmaz bir şey. Her an yanı başımızda. Her gün salâları duyuyoruz. Cenaze araçlarında tabutların taşındığını görüyoruz ama yine de onu görmeden yaşamak istiyoruz çünkü ölüm bize kendi ölümlülüğümüzü hatırlatıyor. İnsan galiba hızlanarak kendi ölümlülüğünden kaçıyor, kendi ölümüyle yüzleşmek istemiyor..” Kemal Sayar lacivertdergi.com/dosya/2018/06/2...
lacivertdergi
Cesare Pavese'nin şu sözünü çok sever ve dikkate değer bulurum; "İnsan kendini bir kadına duyduğu aşk yüzünden öldürmez. Aşk bizi tüm çıplaklığımız, sefilliğimiz, düşkünlüğümüz ve hiçliğimizle açığa vurduğu için öldürür." Velhasıl; "Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur ve insan bir akşamüstü ansızın yorulur.". {güven adıgüzel}
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.