Yılmaz özdil
Kitabı çok beğendim günümüz gerçeklerini ve geçmişin doğrularını gayet güzel bir dille aktarmış yılmaz özdil hala bile bile lades demenin ne kadar doğru olduğunu sorgulamamız gerekiyor bizi yönetenlerin gerçekten dürüst eğitimli adil olmasını isterim cukkacılıktan bıktık ama hala cehaletle bir savaşımız yok zor ama umarım güzel günler görürüz
Bir kitabın kapağı o kitabın aslında nasıl bir kitap olduğuna dair ipucu verir. Bu kitapta kapağa bakıp güzel değildir dememe rağmen 1000kitap okuyucuları yüksek puan vermişse vardır bir bildikleri herhalde deyip okudum ama bile bile lades olduk.Kapağını beğenmediğim kitabı bir daha okursam ağzıma kürekle vursunlar.Pek beğenmedim sanki Netflix ten bir film açmışım da içinde istismarın, gaylığın bol bol geçtiği bir film izlemişim gibi. Kadın karakterlerin bu kadar geri planda tutulduğu başka bir kitap hatırlamıyorum.Okumayı düşünenler varsa zaman kaybı olduğunu düşünüyorum ama yine de sizin bileceğiniz iş.
Dürüstlük(V)2-1veLadesçi...
Şimdi bir özet yaparsam kitabı okumanıza gerek kalmaz arkadaşlar kendi çıkarımlarımdan bahsedeceğim".Kitaptan iyi bir tat almanızı dilerim aslında okuyup ta gelenler olabilir veya okumadan gelenlerde.-O yüzden incelememi kitabın püf noktalarına göre belirleyeceğim- ladesçi v şeklinde bir şey lades nedir nasıl tutulur ilk önce onu
Bile bile lades..
Bu kitap ilk çıktığı zamanlar tüm kitap kanalları pr yapmıştı ve anında kitaptan soğumuştum. Aşk üçgeni mevzusunu da duyunca kesinlikle okumam diyordum. Peki şimdi neden okudun derseniz, Migros yüzünden okudum. Cidden..
Migros Markette (reklam değildir) bazen sevebileceğim kitapları indirimde görünce alıyorum. Bu serinin de
Herkes bir zaman yolunu şaşırır.
Herkes ara sıra kaybolur.
Herkes bir gün nereye döneceğini unutur.
İnsan; kaybolur, şaşırır, unutur.
✓✓✓
İki çocuk babası İshak, hiçbir sebep yokken ortadan kaybolur. Neden gittiğine hiçkimse anlam veremezken, yalnız gitmediği anlaşılır. İshak üst kat komşusu ressam Jülide ile kaçıp gitmiştir.
Başka dünyalardan iki insanın zamansız karşılaşması , düşerken elele tutuşması ve arap saçına dönen hikayelerinin anlatıldığı bir eser.
Yazar felsefe mezunu olup, üzerine bir de sosyoloji yüksek lisans yapmasından dolayı mıdır bilmem, eserlerini okurken kafa karıştırmakla bilinir. ( bana göre) Olay kurgusu biraz çetrefilli, alengirli, dağılıp sonrasında toplanan, olaya bilindik pencereden bakmayı sevmeyen anlatımıyla ilk başta okuması, anlaması zor gelebiliyor. Sonraları resmen kelimeler, ceplerinden asıl gizledikleri anlamlarıyla beraber gelip, cümleyi süslüyorlar. O yüzden sayın okur, sabret, devam et ;)
Düşerken , bile bile lades diyenlerin, dizlerinin kanamasını da sevdaya dahil görenlerin romanı.
Altın yumurtalar
Tim Krabbé Hollandalı gazeteci ve yazardır. Amsterdam'da doğmuştur. Tim Krabbé aynı zamanda satranç konusundaki yazılarıyla tanınan bir satranç oyuncusudur ve bu konuda bir sitesi varmış
Kitabın filmi de var. Kitapı türkçe bulmak zor telegram programından edinebilirsiniz
Kurgu güzel ama zayıf noktaları da var
Bile Bile lades
