Biz on yedinci yüzyıldan bu yana da birçok zaferler kazanmıştık. Fakat hıçbiri ile kurtulmamıştık. Çünkü asıl düşman, ki kara kuvvet dediğimiz şeydir, din değil şeriatçılıktır, medreseci kafasıdır, din adına softa baskısının akıl hürriyetçiliğini kısıtlamasıdır, bu yüzden geri kalınamazdır. Bir laik Yeni Çağ devleti kurulmadıkça, eğitim ikiliği ve ondan doğan milli parçalanmanın önüne geçilmedikçe, kurtuluş zaferide boşa giderdi. Bir zafer daha kazanmış olur, fakat kurtulmuş olmazdık.
Bütün Siyasal İslamcıların iştahını kabartacak bu öneri­leri 1980'lerde yapan kişi, Necmettin Erbakan ya da herhangi bir başka Siyasal İslamcı filan değil; Atatürkçü laik olarak bili­nen, 27 Mayıs 1960'da Milli Birlik Komitesi İstihbarat Koordi­nasyon Kontrol Kurulu üyesi, 1962'de Harp Okulu İstihbarat ve Eğitim Şube Müdürü, 12 Mart 1971'de Kara Harp Akademisi Öğretim Üyesi, 12 Eylül 1980'de ATASE Başkanlığı yapmış bir Askeri İstihbarat Generaliydi.
Reklam
Osmanlı eğitim reformları laik reformlardır. Yeni kurulan okullar, medresenin, Müslüman cemaatinin, Rum kilisesinin, Yahudi cemaatinin, din gruplarının kontrolü dışındaki eğitim kurumlarıdır. Burada her dinden çocuklar bir arada büyümüşlerdir. Mesela bu, dini ayrılıkları kıran değişmelerden birisidir.
Sayfa 85 - Kronik KitapKitabı okudu
İslami eğitim
İslamcılar hem İslam okulların kurulmasına hem de devlet okullarında İslam etkisinin yayılmasına Özel ilgi göstermiştir. Sonuç olarak İslami gruplar laik sivil toplumun çoğunlukla hassas olan kurumlarına kapsam ve faaliyet bakımından benzeyen, üstün gelen ve sık sık onların yerine alan "İslami sivil toplum"da varlık bulmuştur.
Laiklik
Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, din ve vicdan özgürlüğünün devlet tarafından güvence altına alınmasıdır. Laik devlette, kişiler ibadet özgürlüğü ne sahiptirler. Bir din ve mezhep mensuplarının, başka din ve mezhep mensuplarına karşı baskısını önlemek, lâik devletin görevidir. Laik sistemde, yönetim, eğitim ve hukuk kurumları dinî esaslara dayandırılmaz. Atatürk'ün gerçekleştirdiği inkılâplar içinde laikliğin büyük bir yeri vardır. Läiklik, Türk Ulusu'nun maddî, manevî ve fikrî yapısını modern medeniyet düzeyine ulaştırmaya yöneliktir.
Sayfa 108Kitabı okudu
İlk olarak ordunun desteğini alacağından kesinlikle emin olmak zorundaydı. 2 Şubat 1924’te Kâzım Karabekir, İsmet Paşa ile Milli Müdafaa Vekili Kâzım’ın (Özalp), İzmir’deki askeri tatbikatı izlemeye gittiklerini öğrenince şaşkınlığa uğradı. Genelkurmay Başkanı Fevzi de (Çakmak) onlara katılacağından, o da gitmeye karar verdi. Mustafa Kemal
Sayfalar: 467-468-469-470-471-472Kitabı okudu
Reklam
17. yüzyıl sonuna kadar kapitalist-merkantilist bir üretim biçimine geçmeyen Osmanlılar'da zamanla iki cephenin kurulduğunu görüyoruz. Bunlardan biri yeniçeri-lonca esnafı-ulema'dan meydana gelen islâmcı halk cephesi, diğeri de batıcı ya da yenilik taraftarı bürokrat cephedir. 19. Yüzyıl'da batıcı bürokratları sanayi devrimini
Bağlam Yayınları 1994 Sayfa: 157
Geri185
857 öğeden 851 ile 857 arasındakiler gösteriliyor.