Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lâleler, güller gelmedi hiç. Dünyada bu kadar lâle ve gül varken.
Nihâde, söyle kalbine kuşlar konuyor, içinde lâleler açıyor mu?
Sayfa 133
Reklam
Sorunun sorulduğu yerim ben, cevabın alındığı yer! Bir yanım erguvan bir yanım gül ve laleler Bir yanda serseri otlar, başıboş, plastik çiçekler
Hayatta iken bu sıcağa tahammül etmekte zorlanan vatanın gençleri... Ana kuzuları.. Mehmetçikler... Şimdi de güneşin kavurduğu kumların altında ebedi uykunuzu uyumaktasınız. Bir serviniz olsun isterdim. O, size vatanı, İstanbul'u, Anadolu'yu yansıtırdı. Ya da bir çınar olsun isterdim başınızda. Ulu bir çınar. Devlet-i Osmaniye gibi. Onun yaprakları rüzgârda hışırdasın isterdim. Güller bitsin isterdim. Mezarlarınızın üzerinde bir iki yabani diken değil, rengârenk sümbüller, çiğdemler bitsin isterdim. Mor zambaklar, kırmızı laleler... Çiçeklenen hayatınızın solduğu bittiği yerde, bu uzak köşede çiçekler içinde kalın isterdim...
Güzel bir bahçesi varmış sarı laleler açarmış
Doğaçlama
Bahcıya bağlar dar olmuş artık. Laleler güller dal olmuş artık. Etim kemiğine diyor sus sürtük. Kader diyemezsin sen kendin ettin
Reklam
Yüzünün hayali göz gülşenine uğrayınca, gönül bakmak için göz penceresine gelir. Gel de ayaklarına saçmak üzere gönül hazinesinden penceresine laleler, inciler getireyim!
Laleler laleler lalelerrrrrğğğğ
Rivayet edilir ki Hazreti Meryem'in gözyaşlarının aktığı yerde laleler ters açmış...
Stefan Zweig
Mustafa Kemal Atatürk'le aynı yılda doğan Avusturyalı yazar Stefan Zweig'ın kitaplarıyla başladım okumaya.Başta ilgimi çekmesinin nedeni açıkçası GMK Atatürk’tü😅Onun kitaplarıyla büyüdüm diyebilirim.Yeri geldiğinde piyon oldum,yeri geldiğinde bilinmeyen aşık bir kadın.Bazen sır oldum.Kalbim de kırıldı,gecenin karanlığına göz yaşlarım gibi uykularım da kitaplar arasında saklandı.Bazen renk bile değiştirdim.En sevdiğim renk beyaz olmasına rağmen kızılda oldum.Rahel olmuşluğum bile var.Bazen de üzerinden geçilen yol oldum.Her kitabında ayrı bir karakteri canlandırdım farklı senaryolar oluşturdum.Beyaz bir oda düşünün.İçinde renkli ve farklı çiçeklerin olduğu bir vazo olsun.Doğu taraftan bakınca laleler,batı taraftan bakınca sümbüller,kuzeye bakarken papatyalar güneyden bakınca orkideler,üstten bakında tüm güzel renklerin ve çiçeklerin hoş görüntüsü.Stefan Zweig’in her bir kitabı beyaz boş odada duran vazonun içindeki çiçekler gibiydi.İstediğim açıdan bakıp hoş görüntüler yakaladım.Güneş de oldum,bulut da,yağmur da,rüzgar da,gece de gündüz de.Çiçekler solmasın diye özenle baktım.Ben odanın kapısını araladım.İçeri göz atmak istersen kapı açık.
Reklam
ERMENEK DESTANI
Sayılmaz ki Ermenek’te kaleler, Solmaz burda mor menekşe, laleler, Yükseğinde halka olmuş haleler, Dumanlıdır Ermenek’in dağları. Uzanınca elma toplar ellerin, Üzümüne doyamaz ki dillerin, Estikçe hep ceviz çırpar yellerin,
Ben o iğneden yine de vazgeçmedim, paslı da olsa benimdir, dedim. Bir gün yokluğu geçirdim iğnemden, yokluğu işledim. Bir gün kavgayı, bir gün yalnızlığı, bir gün sevdayı, sonra ayrılığı, sonra hasreti işledim. İğnemin metal deliğinden acıyı geçirdim, dudaklarımın arasında ıslattım, gözümü kısıp kör bir delikten uzattım ipi, işinin ehli terziler gibi besmeleler çekip iki ucunu eşitledim. Ama sonunu düğümlemedim. Her nefes alışımda bir iğne battı kumaşın üzerine, her nefes verişimde bir iğne çıktı üzerinden. Acımı ince bir işçilikle, tek tek, nakış nakış, sabırla işledim. Kanayan güller mi bitmedi üzerinde, kurumuş çiçekler mi, solmuş menekşeler, dağılmış laleler, perişan bahçeler mi, hiç bilemedim. Gün gelip bitecek. İpek de olsa, çuval da olsa her kumaş bitiyor sonunda bir gün.
Sayfa 133 - Doğan KitapKitabı okudu
Yaz akşamlarında yaseminler artık eskisi gibi güzel kokmuyor. Laleler artık eskisi gibi rengarenk değiller. Sadece kainatın sınırsızlığına dair şaşkınlığım ve beklenmedik tabiat olaylarına ilişkin korkularım baki kaldı. Dünyanın kainatta bir toz zerresi olduğu, bizlerin de bu toz zerresinin içinde seçilemeyecek kadar küçük varlıklar olduğumuz bilgisi hâlâ içimi derin bir umutsuzlukla dolduruyor.
Sayfa 287Kitabı okudu
Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından...
İzahı olmayanın mizahı olur :)
Babam, yine en büyük buluşlarından birine girişti. Bu kez, uzun konçlu lastik çizmeyi monte etti nalın üzerine. Ayseller, Laleler epeyce gırgır geçtiler ama, onda da avunacak bir yan buldum kendime: -Kendilerinin yok da ondan kıskanıyorlar, dedim.
Sayfa 31
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.