Buz gibi bir görev duygusuyla başlayan okuma maceram git gide bir kaçışa döndü benim için... Baskıdan, kuru gürültüden uzak bir dünyaya kaçış... Öyle çok, öyle kendimi kaptırarak okudum ki nihayet bir dünya yarattım kendime... Asla geride bırakamadığım...
"Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben."
Maya. Birkaç yıl önce okuduğum kitap. Tam anlamıyla beni büyüten kitap. Tüm kurgusuyla çocukluğumu ve gençliğimi doyuran bir kitap. Her zaman sevmiş olduğum şeylerden biridir iki kişi arasındaki doğaüstü bağ. Kuşkuya yer bırakmayan, Ve varlığı sorgulanamayan bir bağ. Bu yüzden sevdim Noah'ı da Maya'yı da kitabı da..
Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan insanı vücudu birdenbire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat hep böyle değil midir ? Birçok şeylere ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?