Hayat sanıldığı kadar da güzel değil bazı insanlar için aslında.
Varolup bir bedene ,şekle, iradeye sahipken yok olmak,görünmemek, hissedilmemek ,duyulmamak ,dokunulmamak bir insan için çok acı bir şey yani yaşayan ölü gibi bir şey aslında bu.
Duyulmak için avazı çıktığı kadar bağıran , görünmek için şekilden şekile giren bir insan düşünün ki bu insan için yaşam ne kadar güzel olabilir ki ?
Ebeveyninden hiç sevgi görmemiş birini düşünün, hayatı boyunca sevilmek için uğraşır.
Bu uğraş çoğu kez duygularına, bedenine mal olmuş olsa da.
Ama o canı yansa da uğraşmaktan vazgeçmemiştir sevgi arayışından çünkü sevgiye aç olmak yaşamak için suya duyulan ihtiyaç gibidir.
Sevgiye doymuş insan yoktur aslında ama sevgiyi bulmuş insan doğaya tomurcuk açmış rengarenk çiçek gibidir. Çoraklaşmış toprağın suya doyması gibidir; Doğaya renk verir, mahsül verir.
Leyli 🎈
Dilini bilmediğim şehirlere anlattım seni uzun uzun. Duydular ama anlamadılar sevmediler. Baktılar ama göremediler bendeki seni... Bende yaşayan bu ölümsüz şehir...
" Bütünü göremeyen insan zerreyi yorumlamaya çalışır. Yargılama daima seni yanlışa götürmez. Ters gidiş yönü anlatılır kişinin belki de döngüsünün başındadır. Yargıladığı kişinin belki de ilerlemesinin yolu bitiyordur. "