Ne yazarsam yazayım anlatmaya yetmeyecek kitaplardan biri.
Puslu Kıtalar Atlası sadece bir roman değildir kesinlikle. İçinde tarih, felsefe hatta coğrafya ile ilgili şeylerde bulabileceğimiz bir kitaptır. Hikayeler o kadar güzel birbiriyle bağdaştırılmış ki okuyan her hangi bir kimsenin bunlar arasında bir anlam bağı olacağını kestirmesi muhtemeldir. Kitabın başından sonuna kadar sizde Bünyamin ile bir maceraya çıkıyorsunuz ve yaşananları sanki oturduğumuz yerden bizde yaşıyor gibi hissederek okuyoruz ben okurken böyle hissetmiştim zaten bir kitabı iyi yapan en iyi şeylerden biri okurken yaşatmaktır, en çok da felsefeye ilgi duyanlar icin okunması gereken romanların başında gelir bence. Hayal ve gerçek arasında sorgulatıcı güzel bir roman ve birkaç kez okunmayı kesinlile hak ediyor.