Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nimet de Senin, mülk de Senindir...
Lebbeyk Allahümme lebbeyk! Lebbeyke la şerike leke lebbeyk! İnne'l-hamde ve'n-ni'mete leke ve'l mülk. La şerike lek... Buyur, Allahım buyur! Emrindeyim, buyur! Senin, hiçbir ortağın yoktur. Allahım, buyur! Hamd, Sana mahsustur. Nimet de senin, mülk de senindir. Senin, hiçbir ortağın yoktur!..
Evet dikkatle bakarsan; mevcudat-ı âlem, birbirlerinin ihtiyaçlarına muavenet elini uzatmış olduklarını ve teavün içinde yekdiğerinin suallerine,yani gayrilerinin isteklerine lisan-ı hal ile “Lebbeyk, lebbeyk” sadalarıyla mukabele edip cevaplaştıklarını ve yekdiğerlerinin ellerini tutup, elele verip, intizamkârane sa'y edip çalıştıklarını ve bir gayeye müteveccihen başbaşa verip zîhayatlara hizmet ettiklerini ve omuz omuza verip bir Müdebbir-i Hakîm'e itaat ettiklerini göreceksin. Mesnevî-i Nurîye(Bd.)
Reklam
Sus. Allah hakkında Allah'ın söylemediğini söylemekten Allah'a sığın. Sus ve dinle. "Neyi dinleyeyim?" diye sorma. Unutma ki, sessizlik bile O'nun konuşmasıdır. Dinlemesini bilirsen, akleden kalbine sessizliğin içinden seslenecektir. Gözünü kapa, özünü aç, seslenene ses ver: Lebbeyk Allahümme lebbeyk!
Sayfa 131Kitabı okudu
Dudaklarım hiç bıkmadan hacıların haykırışlarını yineliyordu. “Lebbeyk Allahümme! Lebbeyk Allahümme! Buradayım Tanrım!”
Sayfa 291Kitabı okudu
-Belki Allah cc hesaba çekme anında bana; " Ey kulum!" Diye hitap eder ben de "Lebbeyk- Buyur Allah'ım!" Derim Rabbimin bana "Ey kulum" demesi Benim için dünya ve dünyanın içindekilerinden daha sevimlidir. Sonra bana ne isterse yapsın "
Ebu’l-Vefa Bin Akil (rahimehullah) şöyle der: “Eğer günümüz insanları içinde Müslümanların konumunu tespit etmek isterseniz, cami kapılarındaki kalabalıklara ve 'Lebbeyk' diye haykıran yığınlara bakmayın. Asıl olarak, şeriat düşmanlarının peşinden giden ayak izlerine bakın! Asıl sığınma Allah'ın kalesine olan sığınma ve O'nun sağlam ipine sarılmadır. Bu dinin dostlarına bağlılıktır. Bu dine muhalif olan düşmanlara karşı çok dikkatli ol. Kişiyi Allah (Subhanehu ve Tealâ)’ya yaklaştıran en faziletli amel, Allah ve Rasülü’ne karşı çıkmış olanlardan nefret etmek ve onlara karşı el, dil ve kalp ile mümkün olduğunca cihad etmektir.”(9)
Sayfa 17 - Beyaz Minare Kitap (9) Ed-Düreru’s-Seniyye, Cihad Bölümü, 238.
Reklam
·
Puan vermedi
Say ettim; Yalnızlıkta, acizlikte, çaresizlikte... Say ettim; Tevekkülde, teslimiyette, rızada... Say ettim; Nefiste, kalpte, ruhta, aşkta, sükûnda... Nefisten kalbe, kalbten nefse say ettim... Döktüm tüm çakıl taşlarımı... Hz. İsmail’in annesi. Hz. İbrahim’in eşi, sabır timsali..Tevekkülden örülen ahlakıyla bereketlenen analık
Aşk-ı Sükun
Aşk-ı SükunNuriye Çeleğen · Timaş Yayınları · 20161,978 okunma
Ey insan! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki: Bütün enva-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten Zat-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin? Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir ve kat'iyen anla ki: Senin gibi zayıf-ı mutlak, âciz-i mutlak, fakir-i mutlak, fâni, küçük bir mahluka koca kâinatı musahhar etmek ve onun imdadına göndermek; elbette hikmet ve inayet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-i rahmettir.
395 syf.
·
Puan vermedi
Zikrullah daimidir
Adamın biri her zaman "Allah Allah" diye zikreder bu zikirden dolayı ağzı bal yemiş gibi tatlanırdı. Bir gün şeytan gelip : - "Ne durmadan Allah Allah deyip duruyorsun bunca zamandır Allah demene karşılık bir kerecik olsun Allah (c.c) "lebbeyk kulum." dedi mi sana... Hiç sende utanma sıkılma yok mu? Daha ne kadar Allah deyip duracaksın?" dedi. Bunun üzerine adam utandı sıkıldı zikri bıraktı. Gönlü kırılmış bir halde yattı uyudu. Rüyasında Hz. Hızır'ı gördü. Hızır ona : - "Neden yaptığın güzel işi terk ettin "Allah Allah" diye zikretmeyi bıraktın." dedi. Adam : - "Yaptığım onca zikre karşılık verilmedi. "lebbeyk-buyur-" sesi gelmedi. Kapıdan kovulmaktan korktum." dedi. Bunun üzerine Hz. Hızır : - "Senin Allah demen, Allah'ın (c.c) lebbeyk kulum - buyur kulum - demesidir. Allah (c.c) isminin zikrini herkese nasip eder mi, bunu sana nasip etmesi az şey mi?. dedi.
Mesnevi Cilt 3
Mesnevi Cilt 3Mevlana Celaleddin-i Rumi · Akçağ Yayınları · 2012172 okunma
Eğer desen: "Birçok defa dua ediyoruz, kabul olmuyor. Halbuki, ayet umumidir; her duaya cevap var ifade ediyor." Elcevap: Cevap vermek ayrıdr, kabul etmek ayrıdır. Her dua için cevap vermek var; fakat kabul etmek, hem ayn-ı matlubu vermek Cenab-ı Hakkın hikmetine tabidir. Meselâ, hasta bir çocuk çağırır: "Ya hekim! Bana bak." Hekim, "Lebbeyk" der, "Ne istersin?" Cevap verir. Çocuk, "Şu ilacı ver bana." der. Hekim ise, ya aynen istediğini verir, yahut onun maslâhatına binaen ondan daha iyisini verir, yahut hastalığına zarar olduğunu bilir, hiç vermez. işte, Cenab-ı Hak, hakim-i mutlak, hazır, nazır olduğu için, abdin duasına cevap verir. Vahşet ve kimsesizlik dehşetini, huzuruyla ve cevabıyla ün- siyete çevirir. Fakat, insanın hevaperestane ve heveskârane tahakkümüyle değil, belki hikmet-i rabbaniyenin iktizasıyla, ya matlubunu veya daha evlâsinı verir veya hiç vermez
Reklam
Şahsiyet İslam'la yoğrulsun bir kez, Şam da tes- lim olur inanca Kudüs de. Ebû Ubeyde b. el-Cerrah Kudüs'ü kuşatır da "Lebbeyk" demez mi Kudüs. Ba- rış anlaşmasını Hz. Ömer'in imzalamasını talep etmez mi Ebû Ubeyde'den. Şam'ı kaybetmeyi hazmedeme- yen Rumlar şehre yeni ordularla yüklense de her defa- sında ümmetin Hakkıyla Emin Adamı'na koşmaz mı Şam. Hep bir hareket, hep bir telaş, hep bir yenilik. "Bir müminin kalbi serçenin kalbine benzer; daima bir telaş ve değişim içindedir," diye anlatıyordu bu hâli Ebû Ubeyde.
Ey insan! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki: Bütün enva-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk!" dedirten Zat-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin? Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir ve kat'iyen anla ki: Senin gibi zayıf-ı mutlak, âciz-i mutlak, fakir-i mutlak, fâni, küçük bir mahluka koca kâinatı musahhar etmek ve onun imdadına göndermek; elbette hikmet ve inayet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-i rahmettir. Elbett böyle bir rahmet, senden küllî ve hâlis bir şükür ve ciddi ve safi bir hürmet ister. İşte o hâlis şükrün ve o safi hürmetin tercümanı ve unvanı olan Bismillahirrahmanirrahîm 'i de. O rahmetin vusulüne vesile ve o Rahman'ın dergâhında şefaatçi yap.
1.487 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.