Lenin'în Rusya'da materyalist kominist düzen kurup din ve kültürü ezmesinde, Mao'nun Çin'de materyalist komünist düzen kurup din ve kültürü ezmesinde Yahudilerin ve sermayesinin başrol oynadığı görülüyor. Siyonist Yahudi liderlerinden büyük mason Adolp Cremieux, 19. yüzyılda aynen şöyle söylemiştir : "Milletler ve dinler ortadan kaldırılmalıdır. Yalnız İsrail milleti, Allah'ın seçilmiş insanlardan yarattığı bir millet olarak yaşamalıdır.
1920'den sonra tüm dünyada, özellikle kritik ülkelerde seküler, materyalist rejimler kurlması sağlanarak din ve kültürler ezilip yok edildi. Bu, "büyük bir projenin" ilk aşamasıydı. Rusya'da Lenin'le Çin'de Mao ile yaptılar. Bu iki gücün Asya'yı komple materyalist, kültürsüz, dinsiz hale getirmesi sağlandı.
Rusya hakkındaki bilgim oldukça sınırlı. Simbirsk, Kazan ve Petersburg - işte bu kadar.
Vladimir Lenin, 1907, Lenin: Bir Biyografi (2000)'den alıntılanmıştır.
"Biz, ulusal bir başkaldırının bastırılmasına neden "bütün gücümüzle direnmeliyiz"? Kievski yalnızca bir neden ileri sürüyor: "...böylece can düşmanımız emperyalizmle savaşacağız." Bu savın bütün gücü, kuvvetli "can" sözcüğündedir. Bu, onun, güçlü savlar yerine güçlü sözcüklere, "burjuvazinin titreyen gövdesine kazık çakmak" gibi tantanalı ve Aleksinski'nin kullandığı türden sözlere duyduğu eğilime uygundur.
Ama Kievski’nin bu savı yanlıştır. Emperyalizm, bizim kapitalizm kadar "can" düşmanımızdır. Bu böyledir. Ne var ki hiçbir Marksist, feodalizmle karşılaştırıldığı zaman kapitalizmin ilerici olduğunu, tekelcilik öncesi kapitalizmle karşılaştırıldığı zaman emperyalizmin ilerici olduğunu unutmayacaktır. Bundan çıkacak sonuç, bizim, emperyalizme karşı her savaşımı desteklememiz gerekmediğidir. Gerici sınıfların emperyalizme karşı savaşımını desteklemeyeceğiz. Gerici sınıfların emperyalizme ve kapitalizme karşı başkaldırılarını desteklemeyeceğiz.
Sonuç olarak, yazar bir kez ezilen ulusun ayaklanmasını destekleme (bastırmaya "bütün gücüyle direnmek" ayaklanmayı desteklemek demektir) gereğini itiraf ettiği zaman, ulusal başkaldırının ilerletici olduğunu, başarılı bir ayaklanmanın doğuracağı ayrı ve yeni bir devlet, yeni sınırlar, vb. kurulmasının ilerletici olduğunu da itiraf etmiş oluyor.
Aşık Mahzuni Şerif Benim hayatımda çok özel bir yeri olan Halk ozanlarımızın en başında gelir.
Çocukluk yıllarımdan itibaren plaklarını kasetlerini dinleyerek ben ve benim kuşağımda ki, insanlar Mahzuni Şerif Türküleriyle büyüdü.
Bizler Mahzuni Babadan Aşkı, sevdayı, Hasreti, Gurbeti, İnsan olmanın erdemini,
Haksızlığa
"Nasıl Yapmalı" üzerine ileri geri sözler eden menşevik.N.Valentinov'a Lenin'in 1904 yılında Cenevre'den verdiği karşılık çok sert oldu:"Ne dediğinizin farkında mısınız siz ? Bakın açıklıyorum:"Nasıl Yapmalı?"ya ilkel,yavan,zayıf demeye kimsenin hakkı yoktur!Yüzlerce insan bu kitabın etkisiyle ilerici olmuştur.Çernişevski ilkel ve yavan şeyler yazmış olsaydı bu hiç mümkün olabilir miydi ?Örneğin benim ağabeyim bu kitaba vurgundu;ben de vurgunum"Nasıl Yapmalı?"ya.Beni derin bir biçimde ikinci bir kez sürmüş,çapalamıştır bu kitap.Sorabilir miyim ,ne zaman okudunuz siz"Nasıl Yapmalıyı?"yı?Ağzı süt kokarken okuyanlara bu kitabın vereceği birşey yoktur.Genç yaşlarda okunduğunda anlaşılamayacak denli derin düşüncelerle dolu ve çetrefildir Çernişevskinin kitabı.Sanırım ilk kez 14 yaşındayken okumaya çalışmıştım"Nasıl Yapmalıyı?"yı.Hiçbir yarar sağlamayan ,üstünkörü bir okumaydı bu.Ağabeyimin idam edilmesinden sonra Çernişevski'nin romanının onun en sevdiği kitap olduğunu bilerek yeniden elime aldım "Nasıl Yapmalı?"yı ve bu kez birkaç gün değil,bir kaç hafta sürecek bir okumaya giriştim .Ancak o zaman anlayabildim derinliğini.Öyle bir iki atımlık değil ,insana yaşam boyu yetecek bir baruttur bu kitap .Hiç zayıf bir kitabın böylesine güçlü etkisi olabilir mi ..?