derdâ

derdâ
@leongibi
bıktım tanımlanmaktan.
bu dünya henüz komik moliére çağından üç adım ileri gitmedi. daima üstadın edebi komedyaları tekrarlanıp duruyor. yalnız sahnenin dekorları değişti. tarzlar başkalaştı. insanın mayası hep o maya.. kötüler daha kurnazlaştı. birbirine zarar verme ilerledi. fenalık büyüdü.
Sayfa 77
Reklam
her insanı, hatta her toplumu hoşlandığı yemle avlarlar. mesele, böyle oltalara tutulmayacak kadar insanlığımızı terbiye edebilmektedir.
Sayfa 76
-ahbar o saçaklı, pöstekili babalar "ya dost" deyi kimi çağırırlar? -ellerine kim bir mangır verir ise onların dostu işte odur.
Sayfa 12

Reader Follow Recommendations

See All
dilsizliğimi, uzam ve insanın eksikliğinin genliğinde öğrendim.
Sayfa 119
anımsamadığım tüm sözcükler anımsayabildiğim tek bir sözcüktü: yara!
Sayfa 104
Reklam
karşıtlığın da bir ritmi var, kanıksanması gerekli, yoksa cinayetler, cinayetler ürkünç bir kan devinimi.
Sayfa 96
retoriğim de toriğim de yok, bu böyle n'apalım.
Sayfa 94
biz niye kendi zamanlarımızı yaşayamıyoruz, niye hep başka zamanlar ve hep başka kendimiz? ne bu ertelenen, bir tansık olma dileğiyle -tansığın olmasını beklemek değil, özün tansığa dönüşmesini ummak- ben'i ve biz'i tansık yapma arzusu? 'şimdi'nin karanlığı daha ne kadar üretilecek? bu karanlıkta beslenen ruh kurtçukları daha ne kadar maledecek bizleri kendilerine? bu kurtlar içten içe daha ne kadar uluyacaklar? bu görünmez salıncakta daha ne kadar sallanacağız? "aya dokunmak istiyorum" tümcesini sessiz bir çığlık olarak yineleyerek. bu huzur için çığlıklar ne köpekler toplumunda, kim duyar? çığlıklar neden bu den sessiz?
Sayfa 83
bir karga bir kediyi öldüresiye bir oyuna davet ediyordu. hep böyle mi bu? bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bulamıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer… kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben’im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. oyuncağı panik olan sayın yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir. niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına? "öyle güzelsin ki, kuş koysunlar yoluna." bir çocuk demiş.
Sayfa 60
"neden büyüdünüz, genleştiniz, yayıldınız, gövdelerinizle, aletlerinizle, anlaklarınızla, aşklarınızla, ağlatılarınızla, güldürülerinizle, yüceliklerle, bayağılıklarla; bu yerküreyi nasıl iyeliğinizin bir yapıtı olarak algılıyor onu altetmeye çalışıyorsunuz?"
Sayfa 57
Reklam
eskiden bir yıldızmış. göğünü yitirmiş.
Sayfa 51
ölüm, yaşayabilmek için sonsuzca kaçındığımız, ama sözcükleri yaşatabilmek için kucak açtığımız..
Sayfa 25
tiksindiğin şu tinerci çocuk leş değil bir ihtilaldir bu kente ve daha sahicidir ölüm karşısında
Sayfa 78
şimdi ürperten, onaran bir şey var, sen bir gülü uzun uzun koklayarak anlatıyorsun bunu
Sayfa 42
uzun uzun susuyorsun bir gülü koklarken yüzün büsbütün gülistan oluyor ve bitti sandığımız yerde yeniden ürperen bu aşk hangi hatıralarla kanadı hangisinde sustu biz hangi şehirde güller taşıdık odamıza hangisinde yaralarımızı saracak bir dost bir yoldaş aradık ölürcesine, yoktular
Sayfa 38
856 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.