Karikatür sanatına ve mizah dergiciliğine her zaman gıpta ile bakan biri olarak bana bilgilendirici ve duygusal anıt olacak bir kitap. Günümüzde maalesef bitmeye yüz tutmuş mizah dergiciliğinin Türkiye’nin öncesinde,başlangıcında ve devamında neler yaşadığını en çarpıcı örnekleriyle sunan bu kitap beni yine “keşke karikatüristçi olabilecek kadar yetenekli olsam” isteğine itti ama yapabileceğim tek şey az sayıda kalmış okunmamış dergilerimi artık yolculamak. Teşekkürler Markopaşa,Gırgır,Leman,Penguen,Uykusuz ve daha niceleri..
Yekta Kopan'ın hikayelerini severek okuduğumdan bu kitaba bir şans vermek istemiştim, iyi ki de istemişim.
Hikayemiz, gündelik hayatı içerisinde çok sevdiği bir sokak kedisi olan Goncagül'ü arayan karakterimizin onun yokluğunu fark etmesiyle başlıyor. Goncagül'ü arayan karakterimiz daha sonrasında tüm mahallenin korkusundan yaklaşamadığı Yeşil Ev'in arka bahçesinde onu aramaya devam ederken asla beklemediği bir olayla karşılaşıyor. Gerisi spoiler olduğu için anlatamayacağım.
Yekta Kopan'ın okuduğum hikayelerinde her zaman bir baba teması olurdu. Açıkçası bunda olmasını beklemiyordum, neden bilmem. Biraz hazırlıksız yakalandım.
Hayalperest, kendi içine kapanmaya meyilli bir karakter var karşımızda. Hayatın acımasızlığı karşısında cesaretini takınıp sorumluluk alamıyor maalesef. Bunu her sayfada hissedebilirsiniz.
Açıkçası kitaba ilk başladığımda nasıl oldu da çizimler üzerinde anlaşabildiler, çok zor bir iş diye düşünüyordum. Öğrendim ki Levent Gönenç ile Yekta Kopan arkadaşlarmış çocukluklarından beri, bu yüzden çok daha hoş oldu her şey.
Baba sorunları olan iki insanın birinin yazdığı, birinin çizdiği bu çizgi romanda kendimden çok fazla şey gördüm. İki tarafı da çokça tebrik etmeliyim.
SarmaşıkYekta Kopan · Can Yayınları · 2020172 okunma