"Ben senin beni anlayıp da yine de barkodların tanrısına teslim olmana üzülürüm Leyla, Hılfül füdul okuyup Washington’la, Tel-aviv’le, Brüksel’le, Kopenhag’la, Cenevre’yle sözleşmene üzülürüm, bombardıman uçaklarına ev sahipliği yapmana üzülürüm.." Muammer Bilgiç, "Leyla'ya Mektup"
Leyla'ya Mektup
Rüzgar dindi, Denizler duruldu, Farkındaydı Ülgen, Mutluluk gelmeyecekti.
Reklam
Leyla'ya Mektup
Gelmedi, Hapsetti geceyi ruhuma.
Leyla'ya Mektup
Seni bekledim, Yıkık duvarların ardında.
Leyla ile Mecnun, 2011
Leyla'ya… Aa şey, bir mektuba nasıl başlanır bilmem. Daha önce hiç mektup yazmadım. İlkokulda sadece beşinci sınıftayken. O da "mahsus selam eder, ellerinizden öperim” diye biten mektuplardı. Hiç kimseye mektup da göndermedim. Zarfa koyup üst kattaki teyzemlere götürürdüm. İşte ben de o pulsuz zarflara konmuş mektuplar gibiyim şimdi. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmiyorum. Neyse dur dur başka şeylerden söz edecektim. Gözlerinden mesela. Sahi ne renkti gözlerin? Seni ilk gördüğümde, yani istemeye geldiğimizde hani, ya valla bizimkilerin zoruyla gelmiştim, ama işte orda seni görünce, böyle tarif edilir gibi bir duygu değil bu. Aslında ben sadece özür dilemek istemiştim. Bunları seninle konuşmak da istedim. Hep aklımdaydın ama işte ellerin başkasındaydı. Hem zaten gözlerine bakınca konuşamam ki ben. Her şey için senden özür diliyorum... Ve seni çok seviyorum. Ne de kolaymış bunları böyle söylemek. Keşke gözlerine baktığımda da konuşabilseydim. Keşke bilebilseydim gözlerinin rengini…
“Dünyayı güzellik kurtaracak, Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.“
-Leyla'ya mektup- Ben senin kapitalist piyasa koşullarına teslim olmana üzülürüm Leyla, “Böyle gelmiş böyle gider” demene üzülürüm, Emek hırsızlığı ile servetine servet katanlara tav olmana üzülürüm. Ben senin haksızlıklar karşısında kozmetik tutkuna üzülürüm Leyla, Alnı secdeden kalkmayan adamların döktüğü kana ortak olmana
Reklam
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.