"fazla çalışıyorsun zamir."
"evet kona. ne yazık ki öyle."
"bence boşuna uğraşıyorsun. nasıl olsa, bu dünyayı kurtaramazsın."
"belki dünya beni kurtarır."
ama bazı günler tam da bu manzara bana uyuyor, hatta trajikomedi oynayan bir figüran gibi ben de içine dahil oluyorum. kendimi aldatmış oluyorum tabii, ama hiç olmazsa öyle ya da böyle, daha mutlu hissediyorum. bir an dalgınlığıma gelip gerçekten bir eve, beni bekleyen bir yuvaya sahip olduğumu hayal edebilirim. bir unutuş anında, kendimi tepeden tırnağa normal bulabilirim, gayet belirli bir yazgım varmış, bir başka elbiseyi fırçalayabilir ve bir gazeteyi baştan sona okuyabilirmişim gibi hissedebilirim.
open.spotify.com/episode/3LQBPIe...
"her şeyi geride bırakalım, biliyorsun
yapabilirdik.
ben sana nasıl odun kesileceğini öğreteceğim, sen bana nasıl iyi olunacağını öğreteceksin."