1982 Anayasası bu Amerikancı-İslamcı akımın ürünüydü ve 12 Eylül'den sonra Türk-İslam Sentezi yandaşlarınca yayımlanan Türkiye gazetesi, ABD'nin Türkiye'den din devleti beklentisini kamuoyuna yayın yoluyla benimsetmeyi kendisine görev edinmişti:
12 Mayıs (1986) da 270.000 tirajla bir yayın hamlesi yaptığını ilan eden Türkiye gazetesinin başyazısı. Gazetenin 10 yayın prensibinden 6.cısı şöyle:
Lider ülke idealini benimsemek: Türk devletleri tarihin hemen her devrinde bulunduğu bölgenin liderliğini yapmıştır. Osmanlı devletinin kuruluşu da, imparatorluk haline geçişi de, o günkü dünyanın mecbur kıldığı şartlardan doğmuştur. Bugün de devletimize yakışan lider olmaktır. Biz bugünden yarına varolan bir millet değil, milletlerin peşinden gittiği liderlik tecrübesi olan dualı bir milletiz.
Sanki yerli bir düşünceymiş gibi sunulan bu görüşler, daha önce aktardığım ve gözler önüne serdiğim gibi, 1. Dünya Savaşı'nda Almanların Enver Paşa aracılığıyla gerçekleştirmeye çalıştığı, daha sonra Hitler'ce gerçekleştirilmeye çalışılan, ABD ile Sovyetler arasında Soğuk Savaş patlak verince ABD tarafından benimsenen Hıristiyan güdümlü Panislamizm'den başka bir şey değildi.
1979'un sonlarında, Sovyet güçleri Afganistan'ı işgal etti.
Resmi açıklamaya göre işgalin sebebi ülkeyi modernize etmeye çalışan laik hükümeti savunmaktı.
1981 yılında bu konuyla ilgilenen Stockholm' deki uluslararası mahkemenin bir üyesiydim.
O dönemde freedom fighters, yani özgürlük savaşçıları, şimdiyse teröristler olarak adlandırılan radikal İslam'ın temsilcisi, üst düzey bir dini lider tanık kürsüsündeydi.
İhtiyar şöyle gürlemişti:
"Komünistler kızlarımızın namusunu kirlettiler! Onlara okuma yazma öğrettiler!"
Tarihin akışını, çalkantılarını ve liderlerin bu güçler içindeki hareket tarzını anlamadan tarihi anlayamazsınız. Bir lider, liderliğini mümkün kılan koşulları korumaya çalışır. Bu yüzden de "yabancı" kavramına ihtiyacı vardır. Sizi uyarıyorum; kariyerimi özenle inceleyin. Ben hem lider hem yabancıyım. Aynı zamanda Devlet olan Kilise'yi yaratmakla yetindiğimi varsayma yanılgısına düşmeyin. Bu lider olarak görevimdi ve tarihte örnek alabileceğim birçok model vardı. Yabancı olarak rolümü anlamak için, çağımın sanat eserlerine bakın. Sanat barbardı. En gözde şiir tarzı? Epiktir. En popüler dramatik ideal? Kahramanlıktır. En popüler danslar? Vahşi ve esriktir. Moneo bunu tehlikeli bulmakta kendince haklı. Ne de olsa hayal gücünü körükleyen bir şey. İnsanların onların elinden neyi aldığımı görmelerine yol açıyor. Onların elinden neyi mi aldım? Tarihe iştirak etme hakkını.
-Çalıntı Günlükler