Liesel'in gözlerinin önünde bir kardanadam daha eriyordu ama bu farkliydi. Bir tezat vardi: Bu kardanadam sogudukça eriyordu.
Liesel
kelimeleri okuyamayan kitap hırsızıydı. ama inanın bana, kelimeler yoldaydı ve geldiklerinde, Liesel onlara bulut gibi ellerle tutunup, yağmur gibi sularını sıkacaktı.
Reklam
574 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Böylesine güzel böylesine hoş bir dille yazılmış romanı okumaktan şeref duydum. Liesel, mükemmel bir kız. tekrar tekrar okumak isterim.(tıpkı liesel gibi )
Kitap Hırsızı
Kitap HırsızıMarkus Zusak · Martı Kitabevi · 201212,7bin okunma
"Baba!" diye fısıldadı Liesel. "Gözlerim yok." Babası Liesel'in saçlarını okşadı. Kız tuzağa düşmüştü. "Öyle bir gülümsemeyle," dedi Hans Hubermann, "gözlere ihtiyacın yok zaten."
TREN İSTASYONU: SAAT ON BEŞ Vedaya saatler, dakikalar yoktu: Babası, Liesel’e sarıldı. Bir şey, herhangi bir şey söylemek için omzunun üzerinden konuştu. “Akordeonuma iyi bakar mısın, Liesel? Onu yanıma almamaya karar verdim.” Gerçekte ne demek istediğini şimdi anlıyordu. “Eğer başka saldırılar olursa, sığınakta kitap okumaya devam et.” Kız giderek büyüyen göğüs kafesini hissediyordu. Kaburgalarının altı acıyordu. “Peki, baba.” Gözlerinden birkaç milim ötede duran takım elbisenin kumaşına baktı ve ona konuşur gibi konuştu. “Eve döndüğünde bize bir şey çalar mısın?”
''sık sık bütün bunların bitmesini istiyorum, liesel. ama sonra, her nasılsa sen ellerinde karlarla bodrum basamaklarından iniveriyorsun.''
Reklam
1.000 öğeden 861 ile 870 arasındakiler gösteriliyor.