Ey talib!
Putlarını terket, çünkü hepsi bir gün seni terkedecekler.
Sen seni terketmeyecek olanı ara!
Öfke içinde değil, şefkatle ve rahmetle...
Sadece Kadir gecesinde, Beraat gecesinde değil, her gece...
Kendini ara!
Elinde kandille.
"Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir/ Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değilidir." diyen Özdemir Asaf bâtında olan güzelliği öylesine keşfetmiş ki, kıskançlığın âlâsı Gayret Makamına düşüvermiş içi:
Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor"
"Ümitsiz bir aşkın panzehiri nefrettir" der Peyami Safa. Çünkü böylesi şiddetli bir aşk ancak şiddeti ona mukabil bir şeyle nötrlenebilir. Fakat ümitsiz her aşkın panzehiri nefret midir? Panzehir tezadıyla karşılığını bulan şeyse; aşkın tezadı nedir peki?
..
Aşkın tezadının nefret olduğunu söylemek ezberci bir yanılgı. Aşkın tezadının neliği üzerine getirilen cevaplardan biri kayıtsızlıktır. Kayıtsızlık dışında aşk acısını şifalandıran bir çözüm olabilir mi?