Bu değil sadece beni derinden üzen
Kirleniyor su insana yaklaştıkça
Bulanıyor gökyüzü taş atınca bir kuşa
Ve ben, sevinçten bile kendini esirgeyen
Öpeyim geçsin günün yanaklarından
Tırnaklarını yesin can sıkıntısı
Açılsın denize sulu boya gemiler
Bilmesin beni benden başkası.
*
Bir mümin gibi kapanmış dünya
Kendi aşkının ayaklarına,
Bu ırmağı dikenden razı olsun mu Allah
İki kelebek konmuş iki güzel çocuğa
Söyleyin yağmura beni görmeye gelsin
Saçını tarasın parçalı aynalarda
Üstüme yağsın ve anlasın ki
Kusursuz olmak yakışmıyor insana.
His boşluğu ve iç burkulması diye bir şey varmış.
Çok sevince anladım.
Hayat, o evde yerin yok diyor. yerini bil.
Evdeki ve sokaktaki tüm savaşları kaybettiğim yerdeyim.
Çünkü tarihin akışı, zorlanmaktan hoşlanmaz, kahramanlarını kendisi seçer, ne kadar zorlasalar da davetsiz gelenleri hiç acımadan geri çevirir; kaderin arabasından düşen olursa onu artık yukarı çekmemek gerekir.
Asla tatil yapmaz, kiliseye gitmek dışında sokağa adım atmazdı; onun güneşi, ocaktaki yuvarlak, harlı ateşti, yıllar boyu kestiği odunlar da ormanıydı.