Bulunduğumuz konum açısından bakılınca, eğer bireysel temsili yaşamanın ayırt edici özelliği ruhaniyet olarak adlandırılırsa, o halde toplumsal yaşamın onun ruhaniyet-öteliği tarafından tamamlandığı söylenmelidir. Bu sayede zihinsel yaşamın tüm kurucu niteliklerinin, çok daha üst bir güce yükseltilmiş ve tamamıyla yeni bir şey meydana getirecek gibi bir tarzda, ruhaniyet içinde bulunduğunu söylemiş oluruz.