livredamour

336 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
rüyalar anlatılmaz’ı pek sevdiğim deniz yüce başarır’ın sesinden dinledim. kitap çok çok sürükleyiciydi. normalde sesli kitap ve podcastlerde çoğunlukla kendi düşünce akışıma kapıldığımdan dinlediğimi unuturum ama bu kitapta hiç öyle olmadı. veysel, pilar, eyüp, müesser, perihan ve bülent karakterlerinin her birinin zihninden karakterleri ve geçmişlerini tanımamız ama buna rağmen romanın sonundaki tahmin edemediğim sürpriz beni kitaba bağladı. öyleki iki ayrı bölümden iki ayrı vize haftam vardı/var. ama ben her boşlukta oturup bu kitabı dinledim. psikoloji atıfları da benim için çok keyifliydi bu arada. eyüp’ün durup durup freud’a laf atmasına kendimi tutamayıp güldüm her defasında. insanların travmatik çocukluklarının onları beş para etmez birine dönüştürmesini de kabullenemiyorum sanırım. yani evet, yaşadıkların çok zor, ama buna karşılık kimseye zor anlar yaşatmamayı tercih etmek varken sürekli bir kompleksli halle onların da içini kazımak benim için “ayy ama neler yaşamış” diyerek geçilmeyecek şeyler. bazı karakterleri her şeye rağmen sevmiyorum bu yüzden.
Rüyalar Anlatılmaz
Rüyalar AnlatılmazNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20172,311 okunma
Reklam
202 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
“Kitapta yaratılan distopya çok iyi. Ana karakterimiz devlet politikalarının kuklalarından biri ve biz uyanışını okuyoruz. Yine de karakterin diğer distopya karakterlerine nazaran çok daha histerik olması ve stratejiden anlamaması biraz sinir bozabiliyor. Karakterin yeni yeni uyanıyor olduğunu düşünürsek bu belki de daha gerçekçi, ama yazarın bu karaktere biçtiği karakter özelliklerini haklı bulmak karakterin histerisinin sinir bozuculuğunu değiştirmiyor.”
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289.9k okunma
216 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 days
Kadınlar Ülkesi’ni uzun zaman önce almış ama bir türlü okuyamamıştım. Sonra uzun zamandır dört gözle beklediğim @yasayankadinlaryk ‘dan yeni okuma grubu paylaşımı geldi ve bu kitabı birbirinden harika kadınlarla okuma şansını yakaladım. Bu iki hafta Kadınlar Ülkesi’ni konuştuk ve kendi başıma okuduğumda kolaylıkla yerine oturtamayacağım pek çok konu kafamda oturdu. Kadınlar Ülkesi bir feminist ütopya ve üç erkek bu ülkeyi keşfetmeye gidiyor. Bu üçlüden birinin bakış açısıyla biz de ülkeyi keşfediyoruz. Bu üç erkek de farklı özellikleri taşıyor, ülkeyi de farklı yorumluyor. Onların yorumlarını da görüyor -hatta bazen maruz kalıyoruz. Yüzyıllar boyunca kendi ülkelerinde, kendi kurallarıyla yaşayan Kadınlar Ülkesi halkının da bu üç erkekle ve onların aracılığıyla bizim ülkemizle tanışmasına seyirci oluyoruz. Çok detay vermek istemiyorum, çünkü kesinlikle okumanızı isterim. Ben artı olarak hazır buna başlamışken bununla birlikte Charlotte’un “Sarı Duvar Kağıdı”nı da okudum. Charlotte ideolojisi , savunduğu fikirler ve bu fikirleri savunma şeklinin yanı sıra bir hikaye yaratmakta da oldukça başarılı. Hikayedeki bütün detayları o kadar ince ince işliyor ki okudukça “vay canına” demekten kendinizi alamıyorsunuz. “Kadınlar Ülkesi”nin tek olumsuz yanı birden bitmesiydi. Evrene dair merak ettiğim çok şey var ama bunların cevabını alamadım. Konuştuğumuza göre bir ikinci kitap var. Okuyabilirsem bu cevapları alacağımı umuyorum.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · İthaki Yayınları · 201812.4k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
232 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 13 days
“Seneler”i yüksek lisanstı, sosyalleşmeydi, finallerdi derken biraz oradan oraya sürüklemiş gibi olsam da -bazen ben de kitaplar için sürükleyici olabiliyorum- aslında okuma süreci benim için anlamlıydı. Zira Fransa’nın çok uzun bir süreçte değişen sosyal, siyasal yapısını izliyoruz ve yer yer Türkiye ile çokça kesişim noktasının olması benim için şaşırtıcı. Hele ki özellikle 28 Mayıs sonrasında kitabı okurken rastladığım her seçim dönemi benzerliği beni adeta tetikledi. Yine de dilerdim ki Türkiye’nin sosyal yapısı Annie’nin 20lerindeki Fransa için bile az da olsa geride kalmış olmasın. Annie’nin kaleminde en sevdiğim özellik zamanın içerisinde değişen, dönüşen “şeyleri” çok iyi aktarması. “Seneler”de de bireyin yaşam döngüsünü çok iyi anlatmıştı. Bireyin yaşam döngüsü içerisindeki basamaklarda girdiği ruh hali ve aşması gerekenleri mükemmel bir şekilde aktarmıştı Annie. Hatta okurken aklıma, lisansta bireyin gelişim sürecinde hangi sınamalara maruz kalabileceğini öğrenirken “Allahım ben ileride bunları nasıl aşacağım?” feryadıyla anksiyetelere koştuğum o anlar geldi. Kitapta beni en çok rahatsız eden şey bir türlü Annie’ye konduramadığım, ironi sanmak istediğim islamafobiydi. “İslamafobi Fransa’da ata sporu” diye kendimi teselli etmeye çalışsam da kitapta ara ara bu konudan problematik ifadelerle bahsedildi. Bütün bunların ışığında Seneler’i kitaplığımdan ayırmayacağımı ve türünün gerçekten çok iyi bir örneği olduğunu söyleyebilirim.
Seneler
SenelerAnnie Ernaux · Can Yayınları · 20211,631 okunma
240 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 32 days
Kitap içerisinde şemalar, modlar ve mindfulness'ın toplumun sandığının aksine bir sakinleşme değil farkındalık temelli uygulama olduğunu anlatmaya dair çok yararlı bilgiler olduğunu düşünmekteyim ama kitabın devamındaki uygulama kısmı salt bir okurdan ziyade ruh sağlığı alanında çalışan biri için yararlı nitelikte bence. Yine de bir uygulayıcı içi çok iyi mindfulness uygulamaları vardı. Bazı uygulamalarda işlevselliğin özellikle bizim toplumumuz için az olduğunu düşünsem de çoğunluğunu kendi mesleki hayatımda kullanabileceğimi düşünmekteyim.
Mindfulness ve Şema Terapi Uygulama Rehberi
Mindfulness ve Şema Terapi Uygulama RehberiGer Schurink · Psikonet Yayınları · 201979 okunma
Reklam